2000’lerden bu yana Türk sinemasında, dinî değer ve geleneklerin referansında yaşayan dindar toplumsal kesimlerin temsili çeşitlilik göstermekte ve çoğalmaktadır. Ana akım Türk sinemasındaki gerici, yobaz, dinbaz tiplemeler sunan yapımları aşarak dindarlığı sosyolojik bir saikle yorumlayan filmler artmaktadır. Çatlak (Fikret Reyhan, 2020) ile İki Şafak Arasında (Selman Nacar, 2021) filmleri, bu yeni bakışı yansıtan örnekler olarak öne çıkmaktadır. İki yapımın odağında, sosyo-ekonomik olarak taşradan/çevreden gelen, dinî vecibelere göre yaşamaya çalışırken çevresini kuşatan modern yaşantıyla uyumlaşma süreci geçirmekte olan dindar yeni orta sınıf aile yer almaktadır. Dindar yeni orta sınıfa içeriden yaklaşan sinematografileri, iki filmi yan yana getirmektedir. Bu nitelikleriyle iki film, çeperine ya da merkezine dindarlığı koyan kendilerinden önceki yapımlardan ayrılmaktadırlar. Bu çalışma iki filmin sunduğu sinematografik göstergeleri yorumlayarak sosyolojik bir inceleme sunmayı amaçlamaktadır. Din, dindarlık, inanç, Müslümanlık gibi kavramlara yer verilmekle birlikte bu çalışma İslam inancının özüyle değil, yaşamlarının merkezine dini yerleştiren toplumun dindar kesimlerinin gündelik pratikleriyle ilgilidir. Çalışmada, hane içindeki ve kamusal hayattaki ikili hâl bilgisayar ve ağ teknolojilerinden ödünç alınan çevrimiçi ve çevrimdışı kavramları aracılığıyla ortaya konmaktadır. Çevrimiçi ve çevrimdışı kavramları hem hanede hem de kamusal yaşamda üzeri örtülen bireysel istekler ile ahlaki ikilemleri göstermektedir. İki film aracılığıyla dindar yeni orta sınıfın hane içi ve dışındaki yaşam pratikleri yorumlanarak ikili ahlak ve adalet anlayışından doğan sorunlar tartışmaya açılmaktadır.
Dindar Yeni Orta Sınıf Hanedeki Çevrimiçi Yaşam Kamusal Çevrimiçi Yaşam Türk Sineması Gerontokratik Patriyarkalizm
Since the 2000s, the representation of religious social groups living in reference of religious values and traditions in Turkish cinema has been multiplying and diversifying. Films that interpret religiosity with a sociological motive are increasing while surpassing the productions in mainstream Turkish cinema that present reactionary, bigoted, and religious stereotypes. The films Çatlak (Fractured, Fikret Reyhan, 2020) and İki Şafak Arasında (Between Two Dawns, Selman Nacar, 2021) stand out as examples reflecting this new perspective. The two films focus on a religious new middle-class family who comes from the province’s socio-economic background and tries to live according to their religious obligation while undergoing a process of adaptation to the modern life surrounding them. Their cinematography approaching the religious new middle class from within brings the two films side by side. In this respect, these films differ from their predecessors in placing religiosity at their periphery or center. In this paper, the dual status of household and public life is presented through the concept of online and offline borrowed from computer and network technologies. The concepts of online and offline, illustrate the individual desires and moral dilemmas that are covered up both in the household and in public life. The two films interpret the practices of the new religious middle class in and out of the household, and the problems arising from the dual understanding of morality and justice are discussed.
Religious New Middle Class Household Online Life Public Online Life Gerontocratic Patriarchy Turkish Cinema
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 14 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |