Paul Auster, one of the most distinguished contemporary American writers, creates a multi-layered narrative within his novel Man in the Dark. Published in 2008, this literary work addresses essential themes and concerns relating to American history as well as social and political agendas of the late twentieth and early twenty-first century. Precisely the events of September 11, which dramatically added a new dimension to the trauma studies, lie in the core of the Auster’s narrative. The author besides focusing on the effects of a traumatic experience on a human being, creates an alternative vision of history that pushes the reader to question the essence of existence. By merging countless narratives, both personal and national, the author initiates a journey of healing for his characters, ultimately guiding them toward recovery. Thus, one of the major focuses of this article will be to follow the evolution of traumatized personalities within the frames of current trauma studies. On the other hand, investigating the subtle bond between national and personal traumas will illuminate the reciprocal relationship between collective memory and individual experience, shedding light on the profound ways in which historical events can shape personal narratives. Hence the article seeks to disentangle the intricate connections between history, memory, and healing, offering a comprehensive exploration of Auster's contribution to the understanding of the human predicament.
Çağdaş Amerikan romanının en önemli temsilcilerinden olan Paul Auster, Karanlıktaki Adam (2008) adlı eserini çok katmanlı bir anlatı biçimi içinde oluşturarak okuyucusuna sunmuştur. Yazar, romanında travmatik bir deneyimin etkilerine odaklanmanın yanı sıra, okuyucuyu varoluşumuzun özünü sorgulamaya iten alternatif bir tarih bakış açısı da ortaya koymaktadır. Auster, bireysel ve toplumsal birçok öyküyü iç içe geçirerek oluşturduğu kurgu aracılığıyla karakterlerinin iyileşme sürecini tetiklemekte ve geçmişten beri anlatılan hikâyelerin kuşaklar üzerindeki etkilerini okuyucuya ustalıkla sergilemektedir. Travma çalışmalarına dramatik bir şekilde yeni bir boyut kazandıran 11 Eylül olayları, Auster'ın anlatısının merkezinde yer alıyor. Bu bağlamda11 Eylül saldırıları sonrasında Amerikan edebiyatında ortaya çıkan travma temalı romanların öne çıkması, ulusal travmaların edebî eserler aracılığıyla nasıl ele alındığını ve bireysel deneyimlerle nasıl etkileşime girdiğini incelemektedir. Böylece tarihsel olayların kolektif hafızayı nasıl şekillendirebileceği ve bireysel öykülere nasıl yansıdığını irdeleyerek toplumsal olayların bireysel yaşamlar üzerindeki uzun süreli etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla incelenmektedir. Bundan dolayı makalenin ana odak noktasının güncel travma çalışmaları bağlamında karakterlerin iyileşme süreçlerini incelemesi olarak belirlenmiştir. Savaşın yıkıcılığı ve yarattığı travmanın toplumun üzerindeki etkileri ise bireysel ve toplumsal travmaların kesiştiği noktaları ortaya koymak bu makalenin diğer hedefidir. Dolayısıyla bu makale; tarih, hafıza ve iyileşme arasındaki karmaşık bağlantıları çözmeye çalışmakta ve Auster'ın insanlığın içinde bulunduğu çıkmazın anlaşılmasına yaptığı katkının kapsamlı bir incelemesini sunmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | İngiliz Dili ve Edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |