Dillerin temel söz varlığını, sözlük anlamları bulunan, isimler ve fiiller oluşturur. İsimler varlığı tanıtan ve diğer varlıklardan ayırt etmeyi sağlayan sözcüklerdir. Fiiller ise tanınan, bilinen her tür varlığın “soyut, somut, canlı cansız vs.” hareketini anlatan sözcüklerdir. Bu yönüyle fiiller, varlığın hareketlerinin isimleri olarak tanımlanabilir. Dillerin söz varlığını ortaya koyan sözlüklerde isimlerden sonra en kalabalık sözcük türünü de fiiller oluştur. Ancak isimlere oranla fiillerin sayısı oldukça azdır. Bunun temel nedeni varlıkların sayısı neredeyse sınırsızken, varlıkların hareketleri yani fiiller ise belirli ve sınırlıdır. Fiiller içerisinde de kimi fiiller yapı, görev ve anlam bakımından pek çok fiilden farklı bir özellik gösterir. Bu tür fiillerin sayısı hemen bütün dillerde 5-10 tane ile sınırlıdır, ancak bu az sayıdaki fiilin işleklikleri ve çeviklikleri oldukça hayret vericidir. Dillerin işleklik ve çeviklikleri, anlatım kabiliyetleri, kısaca, güçlerinin önemli bir bölümü bu özel fiillerde gizlidir. Bu özel fiilleri adlandırmak için Türklük Biliminde cevher fiilleri, yardımcı fiiller, tasvir fiilleri gibi terimler kullanılır. Bu özel fiiller kendi içlerinde de işleklikleri, görevleri ve kullanımları bakımından farklılık gösterirler. Kimi az ve belirli bir kullanıma sahipken kiminin kullanım alanının sınırlarını tam olarak tespit etmek oldukça güçtür. Türkçede ol-, et-, eyle-, kıl- gibi fiiller bu türden fiillerdir. Bu çalışmada kullanım alanı, işlekliği ve görevleri açısından, Türkçenin özel fiillerinden “olmak” fiilinin, Türkiye Türkçesi yazı dilindeki durumu ortaya konulmaya çalışılmıştır
The basic vocabulary of the language and its dictionary meanings are consist of nouns and verbs. Nouns identify the presence and distinguish them from other assets. Verbs, on the other hand , describe the actions of known, the known assets of every kind (abstract, concrete, animate and inanimate, etc.). In this sense, the verb can be defined as the names of the movement’s of presence. Verbs are accepted to be the most populous types words after nouns, which form reveale the presence in the dictionaries. But the quantity of verbs are quite less comparet to the nouns. The main reasons for the presence of this vast as almost immediately when entering a new presence in our lives every day, verbs are almost stable and limited. Some verbs have different features in the structure, meaning and task when compared to the other verbs. However, the number of these verbs are limited to only 5-10 in almost all languages but, their activity and agility are quite astounding. The activity and agility of languages, expression capabilities, in short, their significant portion of the power is hidden in these verbs. İn Turkology these particular verbs in the languages can be called as essence verbs, auxiliary verbs or depicted verbs. These particular verbs vary in functions, tasks and usages inside themselves. Even if some verbs have less and specific use, it is very difficult to determine exactly the boundaries of the areas of other verbs. The verbs in Turkish such as “ol-, et-, eyle-, kıl-“ are in this category. In this study; the usege, the activity and the position of Turkish basic verb “to be” tried to explore in aspects
Language particular verbs subtantive verbs auxiliary verbs verb “to be”
Diğer ID | JA33BN84JB |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |