Sınırlarda ulus-devletin ekonomik ve siyasi rasyonalitesine paralel ama farklı bir işleyişi çok daha aşikâr olarak gözlemlemek mümkündür: Kanunsuz olanın kanunu, kayıt dışılık ve enformel ilişkiler. Sınırın irrasyonel yapıları ve ilişkileri, bunların bilgisine tutarlı bir araştırma metodolojisi ve teknikleri kullanarak ulaşmayı zorlaştırır. Araştırmacı irrasyonel, göz önünde olmayan hatta tekinsiz bir yönü nasıl araştırır, ‘aklının almadığı’ şeyleri kavramasına yarayacak araçları nasıl edinir? Araştırmacı konumunun sürekli aşındığı bir sahada araştırmasını nasıl sürdürebilir? Bu makale Türkiye-Suriye sınırındaki Kilis şehrinde yürüttüğüm saha araştırması deneyimini bu sorular etrafında tartışıyor. Araştırma süresince kişileri belirleyip ulaşma ve görüşme yapma çabamın kendisi, bu yazıdaki tartışmada başlı başına yer tutuyor. Sahamda kurduğum ilişki ve karşılaşmalar üzerine düşünürken, bu doğrultudaki eleştirel antropoloji çalışmalarından yararlanacağım. Bu geleneğe yaslanarak kendi saha deneyimim çerçevesinde kaçakçılık anlatılarının hem imkân hem engel olarak sahada nasıl ortaya çıktığını ve araştırmamı nasıl şekillendirdiğini göstermeyi amaçlıyorum
Sınır Çalışmaları Saha Etnografisi Kilis Kaçakçılık Sözlü Tarih
A parallel but different working of economic and political rationality than the rationality of nation-state could be clearly observed on the borders: law of illegality, unregulated trade and informal relationships. The irrational organizations and relations of the border complicate their investigation through a systematic research methodology and techniques. How then the border researcher should explore irrational, inconspicuous and even uncanny events and develop his or her tools to conceive the ‘unconceivable’? How he or she can keep to carry out the research while his or her research identity is constantly undermined? This paper discusses the field experience that I have obtained during the research on Kilis city at the Turkish-Syrian border. The discussion of the paper addresses mainly to the efforts that I have made in order to identify potential interviewees and access them. Drawing on critical anthropological studies, I will dwell upon the relationships and encounters during the fieldwork and demonstrate in which ways the narratives of smuggling have evolved both as possibility and setback to the fieldwork and shaped my research strategy
Diğer ID | JA33BM82PS |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |