Tanınmış İskoçyalı tiyatro yazarı David Greig eserlerinde günümüz
dünyasında hareketliliğin çeşitli türlerini anlatır. Bu çalışmanın amacı, David Greig’in temel olarak hareketlilik, seyahat ve göç
konularını ele aldığı Europe (Avrupa) oyununu Una Chaudhuri’nin “geopathology” kavramını kullanarak yorumlayarak,
esere yeni bir bakış açısı kazandırmaktır. Chaudhuri bir insanın mekan kaynaklı sıkıntılarını
anlatmak için “geopathology” ve“geopathic bozukluk” terimlerini benimsemiştir. Greig
birçok eserinde günümüz dünyasında çeşitli sebeplerden dolayı yer değiştirmek
ve göç etmek zorunda kalan sığınmacıların hayatlarına dikkat çekmektedir. 1994
yılında yazdığı Europe (Avrupa) oyunu
1990lı yıllarda Balkanlardaki çalkantılı ve huzursuz dönemi anlatmaktadır. Bu
çalışma geopathology, hareketlilik, seyahat, ve kimlik gibi konuları Greig’in Europe eserinin ortak temaları olarak keşfederek,
Avrupa mitinin hem bir ütopya hem de bir distopya olduğunu gösterir. Çalışma
ayrıca, Avrupa’nın bir geopathology sembolü olduğu, ütopik bir geleceği temsil
ettiği, ayrıca Avrupa kavramının evsizlik, yurtsuzluk, köksüzlük ve
hareketlilik ile ilgisini araştırır. Eser “geopathology” yani mekan sorunsalını
dramatik ve yapısal bir araç olarak kullanarak, günümüz dünyasının göçmenlik
sorununun aciliyetine dikkat çekmektedir.
The acclaimed Scottish playwright David Greig depicts contemporary mobility of various kinds. Focusing
principally on mobility and travel in David Greig’s Europe, this paper aims at exploring the notion of “geopathology”
in Una Chaudhuri’s sense, and thus brings a new perspective in the
interpretation of the play. Chaudhuri has appropriated the
term “geopathology” and “geopathic disorders” to describe the suffering caused
by one’s location. Greig is fascinated with the contemporary world which is
determined by actual dislocations of immigration and refugehood. His 1994 play Europe alludes to the
Balkan unrest in the 1990s, and this paper attempts to explore such isues as
geopathology, mobility, travel, and identity as the connecting substance of
Greig’s Europe. The paper describes
the Europe myth both as utopia and dystopia with the following themes: Europe
as a symbol of geopathology, Europe as the embodiment of a utopic future, and
Europe as the language of homelessness, rootlessness and hence mobility. It
will be argued that the play incorporates “geopathology” as a dramatic and structural
device and calls for an urgency for the contemporary refugee problem.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | İngiliz Dili ve Edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |