Fortune telling, its past dates back to BC. 4000s, throughout the history, it has been one of the methods of getting people's curiosity about the future by using various tools and practices. From past to present, various interpretations have been made by using a lot of things such as natural disasters, organs, bones, stars, stones and water. The more people’s interest in fortune-telling increased, the more fortune-tellers who take over it as a occupation appeared and afterwards fortune books were written so that everyone wanting can tell fortune. Fortune telling, which is forbidden with the acceptance of Islam, has nevertheless not been completely abandoned. It has subsisted in a different context to attribute it to good. Quran fortune telling are also one of the fortune tellings in this context. In this study, firstly, a general evaluation about fortune and fortune telling has been made, the methods of looking at the Quran fortune have been classified under four headings, and the studies on Quran fortune-telling have been evaluated. Later, a transcribed text of the prose Quran fortune telling Hāẕā Fāl-i Ḳur’an-ı ʿAzı̇̄z-i Āyāt, which is in the Collection of Manuscripts of the University of Leipzig and based on letter group interpretation, was given and evaluations were made on linguistic properties. The manuscript written by Yūsuf bin Muhyi, which does not have a wide vocabulary in terms of subject and scope, and shows the linguistic features of the Old Anatolian Turkish period, although the date of copying is 16th century.
Fortune-telling Fortune book Quran fortune-telling Fāl-i Ḳur’ān-ı ‘Azįz-i Āyāt
Geçmişi M.Ö. 4000’li yıllara dayanan fal; tarih boyunca çeşitli araç ve uygulamalarla insanların gelecekle ilgili merakını giderme yöntemlerinden biri olmuştur. Geçmişten günümüze doğal afet, organ, kemik, yıldız, taş, su, kahve vb. üzerinden fal bakılarak geleceğe dair çeşitli yorumlar yapılmış, insanların fala ilgisi arttıkça bu işi meslek edinen falcılar ortaya çıkmış ve daha sonraları da isteyen herkesin fal bakabilmesi için falnameler yazılmıştır. İslamiyet’in kabulü ile yasaklanan fal, yine de tamamen terk edilmemiş ve hayra yorma maksadıyla farklı bir bağlamda ele alınmıştır. Falın tamamen terk edilmeden dinî literatür ve inanç bağlamında temellendirilmiş şekli “tefe’ül (hayra yorma)”ün yansıması olan Kur’an falları da bu hayra yorma maksadıyla bakılan fallardan biridir. Bu çalışmada öncelikle fal ve falnamelerle ilgili genel bir değerlendirme yapılmış, Kur’an falı bakmanın usulleri dört başlıkta tasnif edilmiş ve Kur’an falları üzerine yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir. Daha sonra Leipzig Üniversitesi El Yazmaları Koleksiyonu’nda bulunan ve harf grubu yorumuna dayanan Hāẕā Fāl-i Ḳur’an-ı ʿAzı̇̄z-i Āyāt adlı mensur falnamenin transkripsiyonlu metni verilmiş, dil özellikleri üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur. Yūsuf bin Muhyi tarafından yazıya geçirilen, konusu ve kapsamı itibariyle geniş bir söz varlığına sahip olmayan bu falname, istinsah tarihi 16. yüzyıl olsa da Eski Anadolu Türkçesi dönemi dil özelliklerini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk Dili ve Edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |