Göçmen karşıtı politikaların yaygın olduğu ve sınır güvenliği meselesinin göç politikaların odağında olduğu günümüzde, bireylerin hareket özgürlüğü hakkı uluslararası göç süreçleri çerçevesinde ele alınmakta ve insan hareketliliği sınır düzenlemeleri ile doğrudan ilişkili olarak tartışılmaktadır. Bununla birlikte, 2020 yılının şubat ayından itibaren bütün dünyada görülmeye başlayan COVID19 küresel salgını sonrasında pek çok ülkede toplumsal mesafe ve karantina mekanizmalarını kullanılmaya başlanırken, durumun bazı liberal demokratik ülkelerde uzun süredir tartışılmayan ülke içinde ve ülkeden dışarı yönelik hareketlilik özgürlüğü hakkını tekrar gündeme getirdiği görülmektedir. Bu makale hem uluslararası kamuoyunda hem de siyaset ve etik felsefesi kuramcıları tarafından son dönemde gündeme gelen ülke içinde hareket özgürlüğü ve ülkeden çıkma hakkının gelişimini, bir yandan tarihsel planda incelerken, diğer yandan da siyaset kuramlarına yansıdığı haliyle normatif temelleri üzerinden tartışmaktadır. Makale, başta liberal demokratik ülkeler olmak üzere pek çok coğrafyada ülke içi hareket özgürlüğünün Aydınlanma Dönemi sonrasında kazanılmış bir hak olduğunu gösterirken, bunun modern devletin vatandaşlarını daha yakından takip etmesi ve uluslararası sınırların kapanmasıyla bir arada geliştiğini tartışmaktadır.
Ülke içinde hareket ülkeden çıkma hakkı hareket özgürlüğü hakkı siyaset kuramları COVID19 küresel salgını
Çalışmanın düzenlenmesindeki katkılarından dolayı Haz Toruş’a teşekkür ederim.
In the current age, where the anti-migration politics are widespread and border security is at the center of migration policies, the right to mobility is discussed mainly within the framework of international migration processes and in relation to border regulations. Yet, the COVID19 pandemic which spread rapidly around the world since February 2020 has been followed by governmental restrictions against mobility, and put the issue of the right to mobility back to the agenda of the policy makers and public opinion. This article examines the development of the right to internal mobility and right to leave from a historical perspective, focusing on the normative foundations in political thought. The article argues that mainly in liberal democratic countries, freedom of internal mobility has developed as a human right following the Enlightenment period, nevertheless, it was also coupled with a closer scrutiny of the modern state towards its citizens, and an increasing closure of the international borders.
Internal mobility right to leave right to mobility political thought COVID19 pandemic
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 1 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 21 Sayı: 1 |