This study focuses on animal symbolism, one of the sub-branches of Christian symbolism, and some beings that contain mythological elements. When the Roman Empire officially accepted Christianity by issuing the Edict of Milan (313), the symbols and images of other religious beliefs were not completely eliminated, and some of them were subjected to Interpretatio Christiana and transformed into symbols with Christian meaning by separating them into positive and negative. At this point, grotesque beings such as basilisk, centaur and griffin, which have a place in the memory of many cultures, have gained new meanings within the framework of Christian belief and thought with the symbolic meanings attributed to them due to their archaic stories and physical characteristics. The common feature of these animals, which form the backbone of the study, is that their bodies are designed to be composed of different components. In this sense, the upper part of the basilisk's body consists of a rooster and the rest of the body consists of a snake. The head and chest of the centaur is human, while its body is horse. The griffin, on the other hand, is a being whose head and wings are eagle and body is lion. Accordingly, the aim of this study is to reveal the narratives of these beings in various cultures and to focus on what they symbolise with the meanings they acquired with the transition to Christianity. In order to serve this purpose, the comparative method was frequently used in the study in order to reveal the similarities and differences with other cultures. In addition, the texts in which the related beings were mentioned were analysed with the descriptive method. Thus, the basilisk, who has the ability to kill his enemies with his gaze, has become a part of the Christian story by being identified with the devil; the centaur, who rebels against authority and has an aggressive structure, with the dissidents who oppose the Church; and the griffin, which is a combination of two superior beings and whose protective identity comes to the fore, is generally identified with the saviour aspect of Jesus Christ.
Bu çalışma, Hristiyan sembolizminin alt dallarından biri olan hayvan sembolizminde yer alıp mitolojik unsurlar barındıran bazı varlıkları konu edinmektedir. Roma İmparatorluğu’nun Milan Fermanı’nı (313) yayımlayarak Hristiyanlığı resmî olarak kabul etmesiyle birlikte diğer dinî inançlara ait sembol ve imgeler tümüyle ortadan kaldırılmamış ve bunlardan bazıları Interpretatio Christiana’ya tabi tutularak olumlu ve olumsuz olmak üzere ayrıştırılıp Hristiyan anlamı taşıyan sembollere dönüştürülmüştür. Bu noktada pek çok kültürün hafızasında yeri bulunan basilisk, kentaur (centaur) ve grifon (griffin) gibi grotesk varlıklar da sahip oldukları arkaik hikayeleri ve fiziksel özellikleri nedeniyle kendilerine yüklenen sembolik anlamlarla Hristiyan inanç ve düşüncesi çerçevesinde yeni anlamlar kazanmıştır. Çalışmanın omurgasını oluşturan bu hayvanların ortak özellikleri, vücutlarının farklı bileşenlerden meydana gelecek şekilde tasarlanmış olmasıdır. Bu anlamda basiliskin vücudunun üst kısmı horoz, geri kalanı yılandan oluşmaktadır. Kentaurun baş ve göğüs kısmı insanken bedeni attır. Grifon ise başı ve kanatları kartaldan, vücudu da aslandan oluşan bir varlıktır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, bahsi geçen varlıkların çeşitli kültürlerdeki anlatılarını ortaya koymak ve Hristiyanlığa geçişle birlikte edindikleri anlamlarla neyi sembolize ettiklerine odaklanmaktır. Amaca hizmet edecek şekilde çalışmada diğer kültürlerle benzerlik ve farklılıkların ortaya konulması açısından karşılaştırma yöntemine sıkça başvurulmuştur. Bununla birlikte ilgili varlıkların mevzu bahis edildiği metinler deskriptif metotla incelenmiştir. Böylece bakışlarıyla düşmanlarını öldürebilme yeteneğine sahip olan basilisk, şeytanla; otoriteye başkaldıran ve saldırgan bir yapıya sahip olan kentaur, Kilise’ye karşı çıkan muhaliflerle; iki üstün varlığın birleşimi olan ve koruyucu kimliği ön plana çıkan grifon ise, genellikle İsa Mesih’in kurtarıcılık yönüyle özdeşleştirilerek Hristiyan hikâyesinin parçası haline gelmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hrıstiyanlık Araştırmaları |
Bölüm | İlahiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 23 Sayı: 4 |