İslam Tarihinde yer alan tüm devletlerde olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de halkın adalet, huzur ve güven içerisinde yaşamalarını temin, devletin temel görevleri arasında yer almıştır. Bu amaçlara uygun olarak İslam hukukunda pek çok düzenleme yapılmış ve bunlara bağlı birtakım kurumlar oluşturulmuştur. Bu kurumlar arasında en köklü ve etkin bir geçmişe sahip olan “Hisbe Teşkilatı” İslâm’ın başlangıcından 19. yy. başlarına kadar bütün beldelerde var olmuş, Osmanlı Devleti’nde ise kurumsal açıdan adeta zirve noktasına ulaşmıştır. Teşkilatta görev alan muhtesibler, adli ve idari işler dahil olmak üzere -devlet gözetiminde- farklı kamu hizmetlerinde etkin rol üstlenmiştir. Bu kişiler toplumsal hayatta devleti temsil etmiş, adeta devletin gören gözü, işiten kulağı ve tutan eli olmuştur. Muhtesiblerin görevleri tüm kamu hizmetlerini kapsamaktadır. Bu görevler genel olarak dini, iktisadi/sosyal ve adli alanlarda olmak üzere üç ana başlık altında toplanabilir. Dini/ahlaki anlamda “iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak” ilkesi gereği din ve geleneklere uymayan davranışlara uyarı, yeri geldiğinde müdahale ederek kurallara uyulmasını temin etmektir. İktisadî/sosyal alanda denetim ve normal şartlarda işleyişin devamını sağlama; adli konularda ise bazen yargılama ile, bazen de yargılama yapılmadan belirlenen sınırlar içerisinde yetki kullanımıyla hüküm vermek suretiyle toplumsal düzenin sağlanmasındır.
Bu çalışmada ilk olarak teşkilatın tarihine kısaca yer verildikten sonra Osmanlı Devleti’nde üstlenmiş olduğu görevler ana hatlarıyla ele alınmaktadır.
Destekleyen kurum bulunmamaktadır
Sayın editör ve hakemlere teşekkür ederim.
As in all the states in the history of Islam, ensuring that the people live in justice, peace and security in the Ottoman Empire was among the basic duties of the state. In accordance with these purposes, many regulations have been made in Islamic law and some institutions have been established. The “Hisbah Organization”, which has the most deep-rooted and effective history among these institutions, has been around since the beginning of Islam in the 19th century. It existed in all towns until the beginning of the century, and in the Ottoman Empire, it reached its peak in terms of institutionalism. Muhtasibs who took part in the organization took an active role in different public services, including judicial and administrative affairs - under the supervision of the state. These people represented the state in social life, almost becoming the state's eyes that see, ears that hear and hands that hold. The duties of Muhtasibs cover all public services. These duties can be grouped under three main headings: religious, economic/social and judicial. In accordance with the principle of “ordering the good and forbidding the evil” in the religious/moral sense, it is to warn the behaviours that do not comply with religion and traditions, to intervene when appropriate, to ensure that the rules are followed. Supervision in the economic/social field and ensuring the continuation of operation under normal conditions; In judicial matters, it is the provision of social order by making judgments, sometimes by trial, sometimes using authority within the limits determined without trial.
In this study, firstly, the history of the organization is briefly mentioned, and then the duties it has undertaken in the Ottoman Empire are discussed in outline.
The Ottoman Empire Hisbah Organization al-Muhtasib Law Judiciary.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |