Kamusal alan/özel alan ayrımı temelinde meşrulaştırılan ataerkil söylem, kadınları özel alanın aktörü olarak tanımlarken, kamusal alanı ise erkeklere ayırmıştır. Tarihsel süreçte siyasal kuramcılar kadınları içermeyen eksik kamusal katılımı, çeşitli gerekçelerle meşrulaştırarak makbul bir durum gibi sunmuşlardır. Bu durum demokratik bir sistemde kadınların yurttaşlığı açısından bir sorunun varlığına işaret etmektedir. Kadın hakları sorununun sadece yasal düzenlemelerden ibaret olmadığı aslında kültürel mekanizmalarla işletilen toplumsal bir olgu olduğu gerçeği ikinci dalga feminist hareketle birlikte ortaya çıkmıştır. Medyanın kadın siyaset ilişkisini ele alış biçimi de bu nedenle önem taşımaktadır. Medya toplumsal değişimi sağlamada önemli bir araçtır. Bu nedenle bu çalışma, 2002 ve 2007 genel seçimlerinde Cumhuriyet, Hürriyet, Zaman gazeteleri örneğinde yazılı basında kadının siyasal açıdan nasıl edildiğini incelemeyi amaçlamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 5 Sayı: 19 |