The Germiyanids were an important principality in Western Anatolia between the late 13th and early 15th centuries, centred in Kütahya, Afyon, Uşak, Denizli, Kula and its surroundings. This principality, which centred in Kütahya, has a rich cultural heritage in addition to its political and military achievements. The artifacts that have survived to the present day clearly reveal that the activities of the principality in the field of architecture were fed extensively in the formation of the tangible cultural heritage. Although the architecture of the Germiyanids reflects the general characteristics of the period, it has an understanding of art that includes original experiments in accordance with the spirit of the period of principalities. Despite the commitment to Anatolian Seljuk art in the architectural tradition, the principality created its works by incorporating its own unique interpretations instead of repeating the Seljuk heritage as it was. Seljuk influenced crown gates, niches with muqarnas, geometric patterns, and floral motifs were interpreted with the unique style of the principality and took their place in the buildings. Especially the use of local materials and local influences gave a different dimension to Germiyanid architecture. Composing both the architectural tradition and its own interpretations in its works, the principality attached great importance to the construction of mosques and masjids. Many mosques, masjids, madrasahs, libraries and tombs that have survived from Kütahya and its surroundings provide an idea about the architecture and ornamentation of the principality. In this context, the Vâcidiye Madrasah, built in 1314 by the Emir of Germiyanid Mubārizuddin Umur b. Savcı, is particularly noteworthy in terms of its plan. The Kurşunlu Mosque, dated 1377 and the Yākup Çelebi Complex built by Yakup Bey II in 1411-1412, consisting of different buildings such as an imaret, masjid, tomb, madrasah, and library, is an important building group that allows us to analyse both the building complex and the decoration understanding of the principality. In this study, we focus on the Ishak Fakih Complex built by Cemaleddin Ishak Fakîh bin Hacı Halil Hayrullah (1349-1422), better known as Ishak Fakih, who served as a fiqh scholar and statesman for many years during the Germiyanids period. According to the 1422 dated foundation deed, this complex was built during a period when Kütahya changed hands between the Germiyanids and the Ottomans. The historical document mentions a masjid, tomb, library, and madrasah among the buildings that make up the complex. The inscription of a fountain, which does not exist today but is understood to date to 1420, is in the Kütahya Museum. Consisting of different types of buildings, the complex is an important complex that reflects the architectural and cultural characteristics of the period in which it was built. The fact that classes were given in fields such as medicine, mathematics, and astronomy as well as religious sciences in the complex also means that this building group was an important educational and cultural centre of the period. The work of art was also a meeting point for important scholars and thinkers of the period. In this article, will focus on the architectural features and ornaments of İshak Fakih Mosque and will also mention the madrasah and mausoleum. The study is based on the documentation method and the literature review method, and primary sources such as the waqfiye and the inscription, which provide direct information about the construction date and the founder of the collection of works, have also been extensively utilised. Visual data obtained through field research were frequently used, especially in the analyses of artefacts. The section following the introduction and providing information about the founder of the complex constitutes the first phase of the study. The first part will be followed by a detailed analysis of the architectural features, plans, façade arrangements, decorations and other architectural units of the complex. In this analysis, the relationship of the buildings with Seljuk and Ottoman architecture is taken into consideration. The similarities and differences of the complex with its contemporaries and its unique style features are analysed in detail in the comparison and evaluation section. The study concludes with a conclusion emphasising the importance of the İshak Fakih Complex in terms of Turkish-Islamic Arts. The main purpose of the study is to analyse the place of this complex, which is understood to have been built just before the transition of the Germiyan Principality to the Ottoman Empire, in the art of the period of principalities, which is called the period of tradition, interaction and new searches in artistic terms.
Turkish-Islamic Arts Kütahya Beyliks Period Germiyanids İshak Fakih
Germiyanoğulları, Kütahya merkez olmak üzere Afyon, Uşak, Denizli, Kula ve çevresinde 13. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarına kadar Batı Anadolu’da hüküm sürmüş önemli bir beyliktir. Kütahya’yı merkez edinen bu beylik, siyasi ve askeri başarılarının yanı sıra zengin bir kültürel mirasa da sahiptir. Günümüze ulaşan eserler, somut kültürel mirasın oluşumunda, beyliğin mimari alandaki faaliyetlerinden geniş ölçüde beslendiğini açıkça ortaya koymaktadır. Germiyanoğulları’nın mimarisi, dönemin genel özelliklerini yansıtmakla beraber beylikler devrinin ruhuna uygun olarak özgün denemeleri de içinde barındıran bir sanat anlayışına sahiptir. Mimari gelenekteki Anadolu Selçuklu sanatına olan bağlılığa rağmen beylik, Selçuklu mirasını olduğu gibi tekrar etmek yerine kendine özgü yorumlarını katarak eserlerini meydana getirmiştir. Selçuklu etkili taç kapılar, mukarnaslı nişler, geometrik desenler ve bitkisel motifler, beyliğin kendine has stili ile yorumlanarak yapılardaki yerini almıştır. Özellikle yerel malzemelerin kullanımı ve yöresel etkiler Germiyanoğulları mimarisine farklı bir boyut kazandırmıştır. Hem mimari geleneği hem de kendi yorumlarını eserlerine kompoze eden beyliğin cami ve mescit inşasına büyük önem verdiği görülmektedir. Kütahya ve çevresinden günümüze ulaşan birçok cami, mescit, medrese, kütüphane ve türbe gibi farklı nitelikteki yapılardan da beyliğin mimarisi ile bezeme anlayışı hakkında fikir edinilebilmektedir. Bu bağlamda 1314 yılında Germiyanlı Emîri Mübârizüddin Umur b. Savcı tarafından inşa ettirilen Vâcidiye Medresesi, özellikle plan açısından dikkat çekicidir. 1377 tarihli Kurşunlu Cami ile imaret, mescid, türbe, medrese ve kütüphane gibi farklı nitelikteki yapılardan oluşan ve II. Yakup Bey tarafından 1411-1412 yılında yaptırılan Yâkup Çelebi Külliyesi ise beyliğin hem yapı kompleksini hem de bezeme anlayışını analiz etmemize olanak sağlayan önemli bir yapı topluluğudur. Bu çalışmada da Germiyanoğulları döneminde fıkıh âlimi ve devlet adamı kimliğiyle uzun yıllar görev yapan ve asıl adı Cemaleddin İshak Fakîh bin Hacı Halil Hayrullah (1349-1422) olan ancak daha çok İshak Fakih ismiyle bilinen âlimin inşa ettirdiği İshak Fakih Külliyesi’ne odaklanılmıştır. 1422 tarihli vakfiyesine göre bu yapı topluluğu Kütahya’nın, Germiyanoğulları ile Osmanlılar arasında el değiştirdiği bir zaman diliminde inşa edilmiştir. Tarihi belgede külliyeyi oluşturan yapılardan mescid, türbe, kütüphane ile medreseden bahsedilmektedir. Bugün mevcut olmayan ancak 1420 yılına ait olduğu anlaşılan bir çeşmenin kitabesi ise Kütahya Müzesi’ndedir. Farklı türdeki yapılardan oluşan külliye, inşa edildiği dönemin mimari ve kültürel özelliklerini yansıtan önemli bir eser grubudur. Külliyede dini ilimlerin yanı sıra tıp, matematik ve astronomi gibi alanlarda da derslerin verilmiş olması bu yapı topluluğunun dönemin önemli bir eğitim ve kültür merkezi olarak faaliyet gösterdiği anlamına da gelmektedir. Sanat eseri aynı zamanda, dönemin önemli âlim ve düşünürlerinin buluşma noktası da olmuştur. Bu makalede külliyeyi oluşturan yapılardan özellikle İshak Fakih Cami’nin mimari özellikleri ile süslemelerine odaklanılacak olup medrese ve türbeden de bahsedilecektir. Çalışmada, dokümantasyon yöntemi ile literatür tarama metodu temel alınmış, vakfiye ile kitabe gibi eser topluluğunun inşa tarihi ve banisi hakkında doğrudan bilgi veren birincil kaynaklardan da geniş ölçüde faydalanılmıştır. Saha araştırması üzerinden elde edilen görsel verilerden özellikle eser analizleri noktasında sık sık yararlanılmıştır. Giriş bölümünün ardından gelen ve külliyenin banisi hakkında bilgi verilen kısım çalışmanın ilk evresini oluşturmaktadır. Birinci bölümü, külliyeyi oluşturan birimlerin mimari özellikleri, planları, cephe düzenlemeleri, süslemeleri ve diğer mimari birimlerin detaylı analizi takip edecektir. Bu analizde, yapıların Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle olan ilişkileri dikkate alınmıştır. Külliyenin, çağdaşlarıyla olan benzerlikleri, farklılıkları ile kendine has stil özellikleri karşılaştırma ve değerlendirme kısmında detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. İshak Fakih Külliyesi’nin, Türk-İslam Sanatları açısından öneminin vurgulandığı sonuç kısmı ile araştırma sona ermektedir. Çalışmanın temel amacı, Germiyan Beyliği’nin, Osmanlı Devleti’ne geçişinden hemen önceki bir zaman diliminde inşa edildiği anlaşılan bu külliyenin, sanatsal açıdan gelenek, etkileşim ve yeni arayışların dönemi olarak adlandıran beylikler devri sanatındaki yerini analiz edebilmektedir.
Türk-İslam Sanatları Kütahya Beylikler Devri Germiyanoğulları İshak Fakih
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Mimari |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 1 |