According to the Islamic scholars it is permissible to make an increase in or a discount on sale price by the supplier (dealer) or the buyer, or to make an increase in the goods that the supplier sells, backed with reasons such as deception of the supplier or the customer after the agreement, or without any reason. As a matter of fact, the Islamic scholars conclude that it is permissible to increase the prices in trade in accordance with the related verses and hadiths they present as evidence. In the hadiths they show as evidence, they accept that those required increases are not mandatory; they are mustahabb (mandub) as contingency reserve. As a matter of fact, what is essential in trade is that the balance between two scales is observed. Although it is not clear in the hadith the amount recommended to be weighed as excess, it is the excess that will be realized with a small increase. It is understood from the related hadiths that it is permissible for them to weigh the goods by adding a little more to the goods, regardless of whether it is the owner of the goods or the employee or a third party who does this work for a fee. In addition, the Islamic scholars bring forth the practices of the Companions of the Prophet Muhammad as evidence that the increases and discounts made in trade are permissible. The point on which the Islamic scholars disagree regarding this issue is whether the increase or discount is added to the main sale. At this point three different views are put forward by the Islamic scholars. These views are as follows: 1. According to Ḥanafī and Mālikī schools (sects), the increase in and the discount on price, and the increase made by the seller in the goods are a continuation of the main sale, and are included in the main sale, and are increase or decrease made affecting the actual sale price, and these are subject to the provisions dealing with the sale price or the goods agreed upon during the actual sale. For example, if the customer pays 120 TL for a product he has bought for 100 TL by paying another 20 TL, or if the seller reduces the price to 90 TL by providing 10 TL off for the product he has sold for 100 TL, or if the seller adds 2 kilograms more to the 10 kg product he/ she has sold, all of these increases and discounts would be regarded as the original sale. The contract is considered to have been made according to the last-minute sense of price and goods. 2. According to Shāfiʿī and Ḥanbalī schools (sects), if the increases and discounts made affecting the sale price are realized when there is an assembly (place where the contract is signed by both parties) or a right of option (khiyār al-shart), these increases and discounts are the continuation of the original sale, and are regarded as if the original sale. However, if the increases and discounts are not made at a time when these two rights of option are available, they are not added to the actual contract. In this case, the increases and discounts made are considered as donation (hiba). 3. On the other hand, Imām Zufar (d. 158 AH/775 CE) does not add the increase and discount in trade in any way to the actual contract. According to Imām Zufar, this increase is not a continuation of the original sale but a grant made apart from the sale price. And the discount made on a part of the money (ibrā) is that the seller abdicates some of the money he/she would receive. In case of any situation necessitates the return of the sold goods, such as; finding out that the purchased goods belonged to someone else, there are defects in goods, the contract is peccable, or the contract is terminated by mutual consent, the application of the views expressed by the sects (schools) for the increases and discounts made in trade is as follows: According to Ḥanafī and Mālikī schools, the increases and discounts made in the trade must be compensated for. According to Shāfiʿī and Ḥanbalī schools (sects), increases and discounts made, apart from the assembly (place where the contract is signed by both parties) or the right of option, are accepted as donation unrelated to the sale, and return is not required. According to Imām Zufar, since the increases and discounts made are donations unrelated to the sales, return is not required under any circumstances. The Ḥanafī school asserted certain conditions for the increase in and the discount on the sale price, and for the increase in the goods to be fixed by adding them to the original trade.
Alışverişlerde akid tamamlandıktan sonra bâyi veya müşteriden bir tarafın aldanması, aldatılması gibi gerekçelerle veya herhangi bir gerekçe olmaksızın müşteri veya satıcı tarafından semende arttırım ve indirimin yapılması ile satıcının sattığı malda arttırım yapması câiz görülmüştür. Nitekim fakihler, konu hakkında delil olarak getirdikleri ilgili ayet ve hadisler doğrultusunda alışverişlerde yapılacak arttırımın câiz olduğunu çıkarmışlardır. Fakihler delil olarak getirdikleri hadislerde yapılması istenilen ziyadelerin yapılması zorunlu olmayıp ihtiyat çerçevesinde mendub olarak kabul etmişlerdir. Nitekim alışverişlerde ölçüde esas olan, terazinin iki kefesinin de birbirine eşit olmasıdır. Hadiste fazla olarak tartılması tavsiye edilen miktar belli olmamakla birlikte az bir arttırmayla gerçekleşecek olan fazlalıktır. İlgili hadislerden tartma işlemini yapan ister mal sahibi olsun ister çalışan işçi olsun isterse bu işi ücret karşılığında yapan üçüncü bir şahıs olsun fark etmeksizin malı tarttıklarında mala biraz ekleme yaparak tartmalarının câiz olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca fakihler alışverişlerde yapılan arttırım ve indirimlerin câiz olduğuna dair sahabe uygulamalarını da delil olarak göstermişlerdir. Konuya ilişkin olarak fakihlerin ihtilafa düştüğü nokta ise yapılan arttırım veya indirimin daha önce gerçekleşen satış akdinin bir devamı mı yoksa akidden bağımsız yapılmış bir hibe mi olduğudur. Bu noktada fakihler tarafından üç farklı görüş ileri sürülmüştür. Bu görüşler şunlardır: 1. Hanefî ve Mâlikîler’e göre semende yapılan arttırım ve indirim ile satıcının malda yaptığı ziyadeler, asıl satışın bir devamı niteliğinde olup asıl satış bedelinde yapılmış bir arttırım veya indirimdir ve bunlar asıl satış esnasında üzerine anlaşılan semen veya malın hükümlerine tabidir. Örneğin, müşteri 100 TL’ye satın aldığı bir ürün için 20 TL arttırım yaparak satıcıya 120 TL öderse veya satıcı 100 TL’ye sattığı üründe 10 TL indirim yaparak fiyatı 90 TL’ye düşürürse veya satıcı sattığı 10 kg. ürüne kendiliğinden 2 kg. daha ekleyecek olursa yapılan bu arttırım ve indirimler asıl satıştan sayılır. Akid en son belirlenen fiyat ve mal üzerinden yapılmış kabul edilir. 2. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde, semende yapılan arttırım ve indirimler şayet meclis veya şart muhayyerliğinin bulunduğu zamanda gerçekleşmişse yapılan bu arttırım ve indirimler asıl satışın devamı niteliğinde olup asıl satıştan sayılmaktadır. Fakat yapılan arttırım ve indirimler bu iki muhayyerliğin bulunduğu bir zamanda yapılmamışsa bunlar asıl akde eklenmezler. Bu durumda yapılan arttırım ve indirimler hibe sayılır. 3. İmam Züfer ise alışverişlerde yapılan arttırım ve indirimi hiçbir şekilde asıl akde dâhil etmemektedir. İmam Züfer’e göre yapılan arttırım asıl satışın bir devamı niteliğinde olmayıp satış bedeli dışında yapılmış bir hibedir. Yapılan indirim ise paranın bir kısmında yapılmış ibrâ yani satıcının alacağı paranın bir kısmından feragat etmesidir. Alışverişte yapılan arttırım ve indirimlere yönelik mezheplerin ortaya koyduğu görüşlerin, satılan malın başkasına ait olduğunun anlaşılması, malın kusurlu çıkması, akdin fasit olması veya karşılıklı rıza ile akdin feshedilmesi gibi satılan malın iadesini gerektiren bir durumla karşılaşıldığında uygulaması ise şu şekildedir: Hanefî ve Mâlikîler’e göre satılan malla birlikte yapılan arttırım ve indirimlerin iade edilmesi gerekir. Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre meclis veya şart muhayyerliğinin dışında yapılan arttırım ve indirimler satıştan bağımsız hibe olarak kabul edilmekte ve iadesi gerekmemektedir. İmam Züfer’e göre ise yapılan arttırım ve indirimler satıştan bağımsız hibe olduğundan hiçbir surette iadesi gerekmez. Hanefîler satış bedeli olan semende yapılan arttırım ve indirim ile satılan malda yapılan arttırımın asıl alışverişe eklenmek suretiyle sabit olabilmesi için bazı şartlar ileri sürmüşlerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |