Ahmet Şuayb was one of our intellectuals who lived in the last period of Ottoman Empire
and tried to find solutions in the problems of the country in which there is decadence
in that era in his articles in almost every branch of social scienses which can be
observed in his views. Ahmet Şuayb who was not known enough in our scientific and
cultural life nowadays, tried to introduce H. Taine’s effect and his articles in “Ulum-u
İktisadiyye ve İçtimaiyye” journal which is regorded as a publication of positive movement
in our country, he adopted Positivism and predicated that it’s necessary to reject
metaphysics because of its very fictionality. We can observe the loyalty of Şuayb to
the positivism in his admiration for A. Comte. According to Şuayb, nobody could
manage to determine the border between science and philosophy better than him
and nobody could manage to describe canalization of human soul better than him.
However, it’s a handicap to consider him as a strict positivist due to his standpoint
about İslam as a basic element of society. İndeed, metaphysics is not necessary to be in
natural scienses called positive, apart from these, in the human scienses metaphysic is
the dominant element, as he assertted. Since he died in avery young age and he wrate
in various fields, he couldn’t find opportunity to shape his personality.
Osmanlı devletinin son dönemlerinde yaşayan Ahmet Şuayb, ülkenin bu sıkıntılı
dönemlerinde yazılarıyla çözüm arayışında bulunmaya çalışmış sosyal bilimlerin
hemen her şubesinde görüşlerini bulabildiğimiz bir aydınımızdır. Günümüz ilim
ve kültür hayatında yeterince tanınamamış olan Ahmet Şuayb, tanıtmaya çalıştığı H. Taine’ın etkisi ve ülkemizdeki pozitif hareketin yayın organlarından sayılan
“Ulum-u İktisadiyye ve İçtimaiyye” dergisindeki yazılarıyla, fikir olarak Pozitivizm’i
benimsemiş ve sırf kurgusal olduğunu belirlediği metafiziğin reddedilmesi gerektiğini
ifade etmiştir. A. Şuayb’in Pozitivist anlayışa bağlılığını A. Comte’a beslediği
hayranlıkta görebiliriz. Şuayb’e göre hiç kimse fen ile felsefenin sınırlarını ondan
iyi belirleyip, hiç kimse insan ruhunun yönelişlerini ondan güzel tarif edememiştir.
Ancak İslam dinini toplumun en önemli unsuru olarak görmesi onu katı bir pozitivist
olarak görmemize engeldir. Aslında Şuayb, tabiî, müsbet, pozitif dediği fen
bilimleri alanında metafiziğin olmaması gerektiğini yoksa bunların dışında kalan
beşeri bilimlerde metafiziğin yine hâkim unsur olduğunu itiraf eder. Şuayb, çok
genç yaşta öldüğü ve çok çeşitli alanlarda yazdığı için, benliğini kurmaya zaman ve
imkân bulamamıştır.
Diğer ID | JA43KN93PJ |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 3 |