Din, birey ve toplum arasındaki kadim ilişki en şiddetli kırılmayı, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki 'modernleşme' sürecinde ve bu süreci 'din' bağlamında anlamlandırma çabalarında yaşamıştır. Bu çalışmada bu kırılmaya vurgunun en belirgin ifadesi olan ‘sekülerleşme’ söyleminin ‘modern toplumda din’ sorunsalından hareketle ‘Kovid-19 sürecinde din’ sorunsalına odaklanılmıştır. Bu çerçevede çalışmanın konusu Kovid-19 sürecinde ‘din’ olgusunun görünürlük kazanma biçimlerinin ‘eklektik’ sekülerleşme yaklaşımının parametreleri üzerinden okunmasıdır. Tıbbi çözüm arayışlarının hâkim olduğu Kovid-19 salgın sürecinde ‘din’, yerel ve küresel yansımalarıyla gündemin belirgin unsurlarından biri olmuştur. Bu süreçte ‘din’, salgın tedbirleri, tedavi süreci, kurumsal ve bireysel uygulamalar ile anlamlandırmalar vb. biçiminde sosyal gerçeklikte görünürlük kazanmıştır. Bu çerçevede çalışma, Kovid-19 sürecinde ‘din’in görünürlük kazandığı noktaları tespit ederek salgın sürecinde sekülerleşme ile din arasındaki ilişkiyi ‘eklektik’ paradigmanın parametreleriyle tasvir etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmanın kapsamı, ‘eklektik’ yaklaşımın öncü isimlerinin sekülerleşme-din ilişkisine dair söylemlerinin irdelenmesinden, Kovid-19’un etkileri ve yansımalarının yoğun olduğu dönemde belirli temalar ekseninde ‘din’in görünürlüklerinin tespit edilmesinden, ‘Kovid-19 salgını-din ilişkisi’ çerçevesinde ortaya çıkan uygulama, anlamlandırma ve sosyal ilişki formlarının ‘eklektik’ paradigmanın argümanlarının dikkate alınarak okunmasından ibarettir. Bu boyutuyla çalışma ‘klasik’ ve ‘yeni’ sekülerleşme paradigmalarının bir tür eleştirisini de içermektedir. Ayrıca kullanılan ‘din’ kavramının ‘ilahî dinler’le sınırlandırılmaması ve ‘doğaüstü’ne yapılan vurguyu da içermesi çalışmanın kapsamı açısından dikkate değerdir. Çalışma nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı bir tür ‘karma’ araştırma örneğidir. Verilerin toplanmasında dokümantasyon tekniği, analizinde ‘betimsel analiz’ ve ‘içerik analizi’ yöntemlerine başvurulmuştur. Veri kaynağı olarak ise ilgili literatür, salgının yoğun olarak yaşandığı dönemin yansımalarının gözlemlenebildiği, birbirinden bağımsız olarak yapılmış olan araştırmalar, dijital ortamdaki çeşitli gazete ve haber siteleri kullanılmıştır. Araştırmalara ve haberlere konu olan ülkeler, katılımcıların yaş, eğitim, cinsiyet, medeni durum vb. değişkenleri, haber örneklerinin kaynağına ilişkin sınırlandırmalar veri kaynaklarının seçiminde belirleyici olmamıştır. Çalışma analiz materyali, kullanılan literatür ile araştırma örneklerinden alınan veriler, haber örnekleri ve dinin sosyal görünürlüklerinin tespitinde esas alınan temalarla sınırlıdır. Verilerin seçiminde ise ‘Kovid-19 sürecinde dinin yansımaları’na ışık tutucu nitelikte olmaları dikkate alınmıştır. Böylelikle dinin, Kovid-19 sürecinde belirginleşen görünürlük biçimleri tasvir edilmiştir. Tasvirlere konu dini görünürlük biçimleri; dinî kurumların uygulamaları, dua ritüelleri, salgını anlamlandırma, salgından korunma, salgının etkileriyle başa çıkma ve artıp artmadığı bağlamında salgın sürecinde dine yönelim temaları çerçevesindeki tespitlere dayanmaktadır. Elde edilen görünürlükler; toplumda dinî ve seküler unsurların bir arada ve etkileşim halinde olduklarını, bu etkileşimlerin her toplumda yeni örüntüler ve formlar meydana getirdiğini vurgulayan ‘eklektik’ paradigmanın sekülerleşme-din ilişkisi argümanları kapsamında analiz edilmektedir. Böylece Kovid-19 sürecinde seküler ile dinî unsurlar arasındaki ilişkinin ortaya çıkardığı pratikler ve anlamlandırma formları tasvir edilmektedir. Çalışma, Kovid-19 salgınının etkilerinin yoğun olarak yaşandığı süreçte dinin görünürlüklerine, ortaya çıkan çeşitli pratikler ve anlamlandırma biçimlerine ilişkin detaylı tasvirler içermesi bakımından önemlidir. Özellikle bu tasvirlerin, ‘eklektik’ paradigma argümanları çerçevesinde sekülerleşme-din ilişkisi odaklı bir okumaya tabi tutulması din sosyolojisi disiplini açısından dikkate değerdir. Böylece sekülerleşme tartışmalarının gündemdeki yerini koruduğu günümüzde, Kovid-19 sürecinin yansımaları çerçevesinde toplumda ‘din’ olgusunun mevcut durumu ve geleceği hakkındaki tartışmalara katkı sağlamaktadır. Çalışma sonucunda Kovid-19 sürecinde hem kurumsal hem de bireysel boyutuyla dinin, seküler olanla ve ortaya çıkan sosyo-kültürel, sosyo-psikolojik, ekonomik vb. yeni şartlarla etkileşim içerisinde eş zamanlı birlikteliği tespit edilmiştir. Böylece dinin gerilemediği, bir takım değişim, dönüşüm, ritüeller ve uygulamalarla sürecin bir parçası haline geldiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu süreçte sadece ilahi dinlerin değil, ‘dinimsi yapılar’ ve ‘halk inançları’ biçimindeki ‘doğaüstü’ne dair görünürlüklerin de ‘seküler’ unsurlarla birlikte ve etkileşim halinde olduğu görülmüştür. Bu durum söz konusu bulguların ‘eklektik sekülerleşme’ yaklaşımının argümanlarıyla örtüştüğünü göstermektedir.
Din Sosyolojisi Kovid-19 Dinî Hayat Sekülerleşme Sosyal Değişme
The effort to understand and make sense of the phenomenon of modernity has been the basis of the 'secularization' discourse, which expresses both the reason for the existence of the discipline of sociology and the problematic of the 'modernity-religion' relationship. A bipolar approach has been developed by describing the new period, which became more concrete with the Renaissance and Reformation movements in the West, and then the French Revolution, as "modern" and "tradition" before it. It is not possible to consider the debates on 'secularization', which is one of the main subjects of the discipline of sociology of religion, independently of this approach. Auguste Comte, one of the founding sociologists, focused on constructing a 'human religion' with a positivist approach for humanity. Karl Marx described "religion" as a kind of "opium" for individuals and saw it as one of the obstacles to the proletarian revolution. Max Weber, on the other hand, described the modern society-religion relationship as a 'rationalization process of action' and discoursed it as 'disenchantment'. On this basis, inherited from the founding sociologists, three main 'secularization' approaches emerged: 'Classical', 'New' and 'Eclectic'. In this study, religious visibility in the Covid-19 process is analyzed with reference to both news samples and research data. The data obtained are subjected to a reading based on the 'eclectic' secularization approach put forward in the context of modernity-religion relationship. The literature review method was used to collect the said data. In addition, various newspapers and news sites were used as data sources. In the selection of the data, the processing of the theme of 'Covid-19 and religion' was considered as the main determining factor. In addition, country, age, education, gender, marital status, restrictions on the source of news samples, etc. variables are not taken into account. Content analysis and meta-synthesis methods were used in the interpretation of the data. The areas and situations in which religion gains visibility have been evaluated through the parameters of the "eclectic" secularization approach. According to this, it is revealed that religion is in interaction with socio-cultural, socio-psychological, economic and similar new conditions that became evident in the Covid-19 process, and has become a part of the process with some changes, transformations, rituals and practices. In this process, it is pointed out that new hybrid practices about the religious-secular have emerged and the coexistence of religion with the secular. One of the important points in the fiction of the study is that the concept of "religion" is not limited to "divine religions" and includes the emphasis on "supernatural". In this context, it has been seen that the visibility of the 'supernatural' in the form of religion, religious structures and folk beliefs in the Covid-19 period is together and in interaction with the 'secular' elements.
Sociology of Religion Covid-19 Religious Life Secularization Social Change
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 2 |