The method followed by commentators in interpreting the verses after the Qur'an has been conducted according to the arrangement of the Mushaf is significant from the perspective of the history of exegesis. This is because the methods and principles preached during the founding phase of tafsir influenced the subsequent methodology of tafsir interpretation. One of the methods followed in the interpretation of the verses in the early period was to make use of the branches of science related to the verses. This study focuses on the efforts of Yahyā b. Sallām (d. 200/815), who is considered an authority in the rational and theoretical sciences, who pointed out that different disciplines should be known for the writing of tafsīr in the field of early tafsīr. It is thought that identifying this unique method of Yahyā b. Sallām, which is different from his predecessors in the early tafsīr activities and which influenced the later tafsīr literature, will contribute to the field. The aim of the research is to reveal the relationship between tafsir and different branches of science in the early period of tafsir activity after tafsir was edited separately according to the Mushaf order and to reveal how tafsir benefited from different sciences. The most general conclusion we have reached in this study is this: Yahyā b. Sallām was one of the pioneers of change in the early period of tafsīr by making rational and narrative sciences functional in tafsīr. In his tafsīr, he followed the method of direct exegesis in addition to narration and interpreted the verses by utilizing different branches of science. Yahyā b. Sallām, who is considered to be the first early commentator to mention the sciences that the exegete should know, generally followed the narration-based exegesis method of his predecessors, but he also offered new methods to his successors. Yahyā b. Sallām, who is recognized as a competent scholar in Islamic sciences and who wrote works, both expressed these issues directly and applied them in his tafsīr. Thus, the author enriched the field by accelerating the tafsir activities of his time and paved the way for tafsir to become more systematic. The exegesis of the entire Mushaf by Yahyā b. Sallām brought tafsīr into closer contact with different disciplines. This situation affected the function of both traditional and rational sciences in tafsīr. He made many narrations functional in tafsīr due to the need for more narrations for the exegesis of the verses. In addition, he did not only look at the authenticity of the narrations but also used them in the exegesis according to their compatibility with the meaning of the verses. This method of the commentator was criticized by the muhaddiths who evaluated the narrations within the framework of the conditions of authenticity. When we look at Yahyā b. Sallām's utilization of narrative sciences, we observe that he quoted the sayings of the Prophet, the opinions of the Companions, and the interpretations of the tabiūn, which serve to explain the verses and clarify the meanings. Yahyā b. Sallām explained the different meanings of the verses in his Tafsīr by using the Qiraat as the main source and stated the differences of the Qiraat and the effects of these differences on the meaning. In addition, other narrative sources such as isrāiliyyat and siyar were included in his tafsīr more than in the previous period. Thus, he contributed to the system in which many narrations about a verse are quoted. Yahyā b. Sallām, who acted on his own ijtihād in the absence of narrative data, relied on rational sciences in this process. Among the most prominent of the rational sciences he utilized are the method of exegesis of the Qur'an with the Qur'an, linguistic sciences such as sarf, nahw, and linguistics, fiqh, kalām, and Qur'anic sciences. In particular, the method of exegesis of the Qur'an with the Qur'an was used effectively by Yahyā b. Sallām. In addition, linguistic sciences played a large role in the explanation of the verses. In addition, deducing jurisprudential rulings from the verses is also considered one of the methods Yahyā b. Sallām followed in his exegesis. Yahyā b. Sallām did not enter into discussions on theological issues in terms of the conditions of the period, but he made tafsir in line with the Ahl al-Sunnah creed and considered theology as a source of tafsir. Yahyā b. Sallām, who made the Qur'anic sciences functional as the main source in his tafsīr, both wrote independent works in this field and applied them in his tafsīr.
Tafsīr Early Tafsīr activities Yahyā b. Sellām Source of Tafsīr Tadwīn.
Kur’ân’ın Mushaf tertibine göre tefsir edilmesinden sonra müfessirlerin âyetlerin yorumlanmasında takip ettikleri yöntem, tefsir tarihi açısından önem arz etmektedir. Çünkü tefsirin kuruluş aşamasında vaz’ edilen yöntem ve prensipler, kendinden sonraki tefsir yorumlama metodolojisinin şekillenmesinde başat rol oynamıştır. Erken dönemde âyetlerin yorumlanmasında takip edilen yöntemlerden biri de âyetlerin ilişkili olduğu ilim dallarından istifade ederek yorumlama ameliyesi yapmaktır. Bu çalışma, erken dönem tefsir sahasında tefsir yazımı için farklı disiplinlerin bilinmesi gerektiğine işaret eden, naklî ve aklî ilimlerde otorite sayılan Yahyâ b. Sellâm’ın (öl. 200/815) çabasını konu edinmektedir. Yahyâ b. Sellâm’ın, erken dönem tefsir faaliyetleri içinde kendinden öncekilerden farklı olarak ortaya koyduğu ve kendinden sonraki tefsir literatürünü etkileyen bu özgün metodunun tespit edilmesinin alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmanın amacı, erken dönem tefsir faaliyeti içerisinde tefsirin Mushaf tertibine göre müstakil olarak tedvin edildikten sonra farklı ilim dallarıyla ilişkisini açığa çıkarmak ve tefsirin farklı ilimlerden istimdat etme keyfiyetini ortaya koymaktır. Çalışmada, tefsire kaynaklık eden ilimler aklî ve naklî olarak tasnif edilmiş ve Yahyâ b. Sellâm’ın işlevsel kıldığı ilimler örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada ulaştığımız en genel sonuç şudur: Erken dönem tefsir faaliyeti içerisinde, Yahyâ b. Sellâm’ın aklî ve naklî ilimleri tefsirde işlevsel kılarak bu alanda değişimin öncülerinden olduğudur. O, tefsirinde rivâyetin yanı sıra dirâyet tefsir metodunu takip ederek âyetleri farklı bilim dallarından istifade ederek yorumlamıştır. Erken dönemde müfessirin bilmesi gereken ilimlerden bahseden ilk müfessir olarak kabul edilen Yahyâ b. Sellâm, genel olarak kendinden öncekilerin rivâyet eksenli tefsir metodunu takip etse de tefsiri farklı disiplinlerle ilişkilendirmesi yönüyle kendinden sonrakilere yeni yöntemler sunmuştur. İslâmî ilimlerde yetkin bir alim olarak kabul edilen ve eserler veren Yahyâ b. Sellâm, bu hususları hem doğrudan dile getirmiş hem de tefsirinde uygulamıştır. Böylece, müellif, kendi dönemindeki tefsir faaliyetlerine ivme kazandırarak alana zenginlik katmış, tefsirin daha sistematik hale gelmesine ön ayak olmuştur. Yahyâ b. Sellâm'ın Mushaf’ın tamamını tefsir etmesi, tefsirin farklı disiplinlerle daha yakın temasa geçmesini sağlamıştır. Bu durum, hem naklî hem de aklî ilimlerin tefsirdeki fonksiyonunu etkilemiştir. Yahyâ b. Sellâm, âyetlerin tefsiri için daha fazla rivâyete ihtiyaç duyulması nedeniyle birçok rivâyeti tefsirde işlevsel kılmıştır. Ayrıca, rivâyetlerin sadece sıhhatine değil, aynı zamanda âyetlerin anlamıyla uyumlu olmasına da dikkat etmiştir. Bu yöntemi, rivâyetleri sıhhat şartları çerçevesinde değerlendiren muhaddisler tarafından eleştirilmiştir. Yahyâ b. Sellâm’ın naklî ilimlerden yararlanma yönüne baktığımızda, ayetlerin açıklanmasına ve manaların te’kid edilmesine hizmet eden Hz. Peygamber'in sözleri, sahabe görüşleri ve tabiûn yorumlarını naklettiği gözlemlenmektedir. Yahyâ b. Sellâm, tefsirinde kıraatleri ana kaynak olarak kullanarak âyetlerin farklı manalarını açıklamış, kıraat farklılıklarını ve bu farklılıkların manaya etkilerini belirtmiştir. Ayrıca, isrâiliyyat ve siyer gibi diğer naklî kaynaklar da daha önceki döneme nazaran daha fazla yer vermiştir. Böylece, bir ayet hakkında birçok rivayetin aktarıldığı sisteme katkı sağlamıştır. Naklî verilerin olmadığı yerlerde ise kendi içtihadıyla hareket eden Yahyâ b. Sellâm, bu süreçte aklî ilimlerden istimdat etmiştir. İstifade ettiği aklî ilimlerin en belirgin olanları arasında Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsir yöntemi, sarf, nahiv, lügat gibi dil ilimleri, fıkıh, kelâm ve Kur’ân ilimleri yer almaktadır. Özellikle Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsir edilmesi yöntemi, Yahyâ b. Sellâm tarafından etkili bir şekilde kullanılmıştır. Bunun yanında, sarf, nahiv, lügat gibi dil ilimlerine âyetlerin açıklanmasında geniş yer vermiştir. Âyetlerden fıkhî hükümler çıkarma da Yahyâ b. Sellâm’ın tefsirinde takip ettiği önemli yöntemlerden biridir. Kelâmî konulara dönemin şartları itibariyle tartışmaya girmeden ehl-i sünnet akidesi doğrultusunda tefsir yaparak kelâmı da tefsir kaynağı olarak değerlendirmiştir. Kur’ân ilimlerini tefsirinde ana kaynak olarak işlevsel kılan Yahyâ b. Sellâm, bu alanda hem müstakil eserler yazmış hem de tefsirinde uygulamıştır.
Tefsir Erken Dönem Tefsir Yahyâ b. Sellâm Tefsir Kaynakları Tedvin.
Kolaylıklar diliyorum.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 2 |