Anne dışı emzirme ve sütanneliğin tarih öncesi dönemden günümüze kadar uzanan bir geçmişi vardır. En küçük göçebe topluluklardan en büyük medeniyetlere kadar bütün toplumlarda biyolojik
ihtiyaçlar, ekonomik gerekçeler ve kültürel şartlanmalar sebebiyle, bir bölgeden ve dönemden diğerine farklılıklar olsa da sütannelik kurumu devam etmiştir. Bu çalışma, Antik ve Orta Çağ’da farklı coğrafyalarda sütannelik kurumunun nasıl işlediğini, nasıl algılandığını ve hangi sorumlulukları kapsadığını karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirmektedir. Farklı toplumlarda kadına ve çocuğa
bakışın oldukça çeşitlilik gösterdiği göz önüne alındığında, sütannelik konusunda da toplumlar arasında belirgin farklılıkların olabileceği beklenebilir. Ancak bu konuda farklılıklardan çok benzerliklerin bulunduğu, özellikle bir meslek olarak sütanneliğin hemen her yerde aynı olduğu görülmektedir. Toplumların algısında yer yer farklılıklar olsa da genelde sütannelerin, içlerinden çıktıkları sınıflara nispetle daha değer gördükleri anlaşılmaktadır. Bununla birlikte toplumdan topluma en belirgin farkların sütannelere yüklenen sorumluluklar ve süt emme sonucu oluşan bağların mahiyeti konularında olduğu gözlemlenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Aile ve Hanehalkı Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |