The aim of this study is to examine how the identities of Sarah and Hajar are positioned in the Tanakh, the Bible and the Quran. For this purpose, starting from the distinction between subject and other in the basic logic of identity, how the three holy books construct the female identity was examined. According to the findings of the research, while in the Tanakh, female identity is associated with being worthy of the land of Israel, in the Bible it is associated with being subject to the Messiah. In the Quran female identity takes a different form, the provisions it declares, especially for concubines, can be evaluated as an attempt to construct a free female identity for that period. While the subject status of women in the Tanakh and the Bible is based on Sarah (free woman), Hajar is considered as a slave woman. However, there isn’t such distinction in the Quran. It is important for Jews and Christians to be born from Sarah, and the Jews built their national identity accordingly. This article examines being Sarah and Hajar means in the three holy books and argues that this issue plays a significant role in understanding the ongoing Israeli-Palestinian conflict.
Bu çalışmanın amacı Tanah, Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an-ı Kerim temelindeki Sare ve Hacer kimliğinin nasıl konumlandırıldığını incelemektir. Bunun için kimliğin temel mantığındaki özne ve öteki ayrımından yola çıkarak, öncelikle üç kutsal kitabın kadın kimliğini nasıl kurguladığına bakılmıştır. Bu çalışmanın bulgularına göre, Tanah’taki kadın kimliği İsrail topraklarına layık olmaya ilişkinken, Kitab-ı Mukaddes’teki kadın kimliği Mesih’e tabi olmaya bağlanmaktadır. Kur’an’da ise kadın kimliği farklı bir formda olup özellikle cariyeler için bildirdiği hükümler, o dönem için özgür kadın kimliğini inşa etme girişimi olarak değerlendirilebilmektedir. Tanah ve Kitab-ı Mukaddes’te kadının özne oluşu Sare’ye (özgür kadına) dayanırken, Hacer köle kadın konumuyla öteki sayılmıştır. Kur’an’da ise böyle bir ayrım yer almamaktadır. Yahudiler ve Hristiyanlar Sare’den doğmayı önemsemiş, özellikle Yahudiler ulusal kimliklerini bu minval üzere inşa etmiştir. Bu makalede üç kutsal kitapta Sare ve Hacer olmanın neye tekabül ettiği ele alınmakta ve bu meselenin süregelen İsrail-Filistin meselesinin anlaşılmasında dikkate değer bir rol oynadığı ileri sürülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 2 |