The debate on the possibility of attaining metaphysical knowledge by the method of reasoning began with the ancient Greek philosophers and continues to this day. This article aims to examine how Râzî argues for the possibility of attaining metaphysical knowledge through the method of reasoning. He first argues that existence has two parts, the sensed and the thought, in order to demonstrate that metaphysical knowledge can be obtained through the method of reasoning. Then he tries to prove that existence is not limited to the material. After presenting evidence for the existence of things other than the sensible in existence that can be perceived with the intellect, he tries to discuss our devices to relate to this sphere of existence in a comparative manner. In this comparison, two possible devices for attaining metaphysical knowledge emerge: the theoretical intellect and the purified soul. After revealing the positive and negative aspects of both in this comparison, he argues that the most reliable device is the theoretical intellect and the technique is the method of reasoning Râzî gives various answers to those who object to the possibility of obtaining metaphysical knowledge through the method of reasoning. Râzî tries to put forward the grounds on which the groups who object to the method of reasoning are based. He then evaluates their justifications in terms of accuracy and consistency. Thus, he tests both the relevance of each group's objection to the subject and its consistency with the group's other beliefs. He then presents the justifications for his own opinion on the method of reasoning and the consistency of this method with his other beliefs. Following this method, Râzî first divides those who object to the method of reasoning into two categories according to whether or not they accept a metaphysical sphere of existence. According to this division, those who object to the method because they do not accept a metaphysical sphere of existence are the Sophists, Sumeniyya, Mujasimah, Dhahriyya, and Hashawiyya. Although this group does not accept a metaphysical sphere of existence, they are divided into two classes: those who believe in God and those who do not. According to Râzî, the group that accepts the metaphysical sphere of existence but objects to the method of reasoning is the Talimiyya. They claim that metaphysical knowledge can only be attained through the teaching of an innocent instructor, not by the method of reasoning. The different approaches of these groups are the reason why Râzî sometimes emphasizes accuracy, sometimes consistency, and sometimes proving the metaphysical domain of existence in his answers to those who object to the method of reasoning.
Kalām Fakhr al-Dīn al-Rāzī Metaphysical knowledge The method of reasoning Sophists Batiniyya
Nazar ve istidlal yöntemi ile metafizik bilgiye ulaşmanın imkânı konusundaki tartışmanın Antik Yunan filozoflarıyla başladığı ve halen de devam ettiği söylenebilir. Bu makale, Râzî’nin Nazar ve istidlal yöntemi ile metafizik bilgiye ulaşmanın imkânını nasıl ortaya koyduğunu ele almayı hedeflemektedir. O, öncelikle nazar ve istidlal yöntemi ile metafizik bilginin elde edilebileceğini ortaya koymak için varlığın duyumsanan ve düşünülen olmak üzere iki kısım olduğunu ileri sürer. Sonra varlığın maddi olan ile sınırlı olmadığını ispatlamaya çalışır. O mevcudatta duyumsanandan başka ayrıca akıl ile idrak edilebilecek şeylerin varlığına dair deliller ortaya koyduktan sonra bu varlık alanı ile irtibat kuracak araçlarımızı mukayeseli olarak ele almaya çalışır. Bu mukayesede metafizik bilgiye ulaşmanın nazarî akıl ve tezkiye edilmiş nefs olmak üzere muhtemel iki aracı ortaya çıkar. O bu mukayesede her ikisinin artı ve eksiklerini ortaya koyduktan sonra en güvenilir aracın nazarî akıl olduğunu ve yöntemin de nazar ve istidlal olduğunu savunur. Râzî nazar ve istidlal yöntemi ile metafizik bilgi elde etmenin imkânına itiraz edenlere çeşitli cevaplar vermektedir. O nazar ve istidlal yöntemine itirazda bulunan grupların dayandığı gerekçeleri ortaya koymaya çalışır. Daha sonra onların bu gerekçelerini doğruluk ve tutarlılık bakımından değerlendirmeye tabi tutar. Böylece her grubun itirazının hem konuya mutabakatını hem de grubun kendi diğer inançları ile tutarlılığını sınamış olur. Daha sonra ise nazar ve istidlal yöntemine dair kendi görüşünün dayandığı gerekçeleri ve bu yöntemin diğer inançlarıyla tutarlılığını ortaya koyar. Râzî bu yöntemi takip ederek öncelikle nazar ve istidlal yöntemine itirazda bulunanları metafizik bir varlık alanı kabul edip etmemeye göre iki kısma ayırır. Bu taksime göre metafizik varlık alanını kabul etmedikleri için yönteme itirazda bulunanlar Sofistler, Sümeniyye, Mücessime, Dehriyye ve Haşviyye’dir. Bu grup metafizik bir varlık alanı kabul etmediği halde kendi arasında bir Tanrı inancı olanlar ve olmayanlar şeklinde iki sınıfa ayrılır. Râzî’ye göre metafizik varlık alanını kabul etmekle birlikte nazar ve istidlale itirazda bulunan grup ise Ta'lîmiyye’dir. Onlar metafizik bilgiye nazar ve istidlal yöntemi ile değil ancak masum bir öğreticinin öğretimi ile ulaşabileceklerini iddia eder. Râzî’nin nazar ve istidlal yöntemine itirazda bulananlara verdiği cevaplarda bazen doğruluğu bazen tutarlılığı bazen de metafizik varlık alanını ispat etmeyi ön plana çıkarmasının sebebi bu grupların farklı yaklaşımlarıdır.
Kelâm Fahreddin Râzî Metafizik bilgi Nazar ve istidlâl Sofistler Bâtıniyye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.