Hacı Çelebi olarak bilinen Mehmed İsmet b. İbrahim, Osmanlı’nın 18. yüzyılında Hanefî-Mâtürîdî geleneğine bağlı bir âlim, hattat, mütercim ve müellif olarak öne çıkmıştır. Farklı disiplinlerde eserler kaleme almış olmakla birlikte, özellikle kelâm sahasındaki katkıları dikkat çekicidir. Onun kelâm ilmi açısından en belirgin özgün yönü, Hızır Bey’in Kasîde-i Nûniyye’sinin Hayâlî’den sonraki ikinci şârihi ve aynı zamanda manzumenin tamamını şerh eden ilk âlim olmasıdır. Nitekim o, ilgili manzume için el-Fevâidü’n-nadriyye fi halli’n-Nûniyyeti’l-Hadriyye ve er-Rifdü’n-nadır alâ akāidi’l-Hadır isimli iki ayrı tam şerh kaleme almıştır. Bu eserler, Mâtürîdî kelâmının temel esaslarını detaylandıran, kelâm geleneğinin sürdürülebilirliğini sağlayan önemli metinler olmuştur. Bu bağlamda, Hacı Çelebi’nin çalışmaları, dönemin Osmanlı medrese çevrelerinde Nûniyye üzerine yeni bir şerh geleneğinin doğuşuna öncülük etmiştir.
Hacı Çelebi, kelâm sahasındaki bir başka çalışması olan, Devvânî’nin Şerhu’l-Akāidi’l-Adudiyye’sine yazdığı ta‘lîk ile Eş‘arî ve Mâtürîdî gelenekleri arasındaki tartışmaları analiz etmiş ve belirginleştirmiştir. Bu eserde, özellikle Îcî’nin Ehl-i sünnet tanımına ilişkin değerlendirmelerini ele alarak, Hanefî-Mâtürîdî çizgisinin özgünlüğünün altını çizmiştir. Genel olarak o, kelâm ilminin meşruiyetini savunmuş ve Hanefî-Mâtürîdî anlayışını sistematik hale getirmiştir. Özellikle, Nûniyye şerhlerinde tekvin sıfatı, hüsün-kubuh ve ta‘lîl gibi kelâmî konularda Hanefî-Mâtürîdî görüşlerini öne çıkararak Mâtürîdîliğin Osmanlı ilim geleneği içindeki yerini sağlamlaştırmaya çalışmıştır. Bununla birlikte mezhep taassubundan sakınan Hacı Çelebi’nin Eş‘arîlik anlatısı uzlaştırıcı bir karakter taşımaktadır.
Hacı Çelebi’nin ilmî mirası, sadece kelâm sahasıyla sınırlı değildir. Nitekim dil bilimleri, fıkıh usulü, İslâm felsefesi ve astronomi gibi alanlara dair de çalışmaları vardır. O, aynı zamanda çeviri çalışmalarıyla Osmanlı ilmî birikimine katkıda bulunmuştur. Özellikle, Aynî Tarihi’nin tercüme heyetinde yer alması, Osmanlı ilim dünyasındaki etkin konumunu pekiştirmiştir. Hacı Çelebi’nin kütüphaneciliği ve bibliyofil yönü de ayrıca dikkate değerdir. Eserlerinde ele aldığı konular, onun çok yönlü ilmî birikimini gözler önüne sermektedir. Bunun yanında, dönemin önde gelen âlimleri ve idarecileriyle kurduğu ilişkiler, Osmanlı ilim muhitindeki itibarını pekiştirmiştir.
Bu çalışma, Hacı Çelebi’nin Osmanlı kelâm düşüncesine katkılarını, Nûniyye şerhleri ve Devvânî’ye yazdığı ta‘lîk bağlamında değerlendirerek, onun ilmî mirasını ve Osmanlı medrese geleneği içindeki yerini tartışmaktadır. Bunun yanında, onun dönemindeki ilmî çevrelerle olan ilişkileri, Nakşibendî-Müceddidî geleneğiyle bağlantısı ve medrese sistemine etkileri de incelenerek, Hacı Çelebi’nin Osmanlı ilim dünyasındaki yeri daha kapsamlı bir çerçevede ele alınmaktadır. Ayrıca, onun eserlerinin sonraki dönemlerdeki etkisi ve Nûniyye şerh geleneğine katkıları da göz önünde bulundurularak Mâtürîdî düşüncenin korunup aktarılmasındaki rolü ortaya konulmaktadır.
Kelâm-Akaid Mâtürîdîlik Şerh el-Kasîdetü’n-Nûniyye Hacı Çelebi Mehmed İsmet
Mehmed Ismet b. Ibrahim, known as Hacı Çelebi, emerged as a prominent scholar, calligrapher, translator, and author affiliated with the Ḥanafī-Māturīdī tradition in the Ottoman 18th century. While he authored works in various disciplines, his contributions to kalām stand out in particular. His most distinctive contribution to the field of kalām lies in his role as the second commentator after Ḥayālī on Ḥıḍr Beg’s al-Qaṣīda al-Nūniyya and the first scholar to provide a complete commentary on the poem. In this regard, he composed two separate and comprehensive commentaries on the text: al-Fawāʾid al-Naḍriyya fī ḥall al-Nūniyya al-Ḥaḍriyya and al-Rifd al-Nāḍir ʿalā ʿAqāʾid al-Ḥaḍir. These works played a crucial role in elaborating the fundamental principles of Māturīdī kalām and ensuring the continuity of the theological tradition. Within this framework, Hacı Çelebi’s studies pioneered a new tradition of commentary on the Nūniyya within Ottoman madrasa circles.
Another significant contribution of Hacı Çelebi to kalām is his gloss (taʿlīq) on al-Dawwānī’s Sharḥ al-ʿAqāʾid al-ʿAḍudiyya, in which he analyzed and clarified the debates between the Ashʿarī and Māturīdī traditions. In this work, he particularly examined Ījī’s definition of Ahl al-Sunna, emphasizing the distinctiveness of the Ḥanafī-Māturīdī intellectual framework. More broadly, he defended the legitimacy of kalām as a discipline and contributed to the systematic articulation of the Ḥanafī-Māturīdī school. His commentaries on the Nūniyya, in particular, highlight Māturīdī perspectives on theological issues such as the attribute of takwīn, the concepts of moral good and evil (ḥusn-qubḥ), and causality (taʿlīl), thereby reinforcing the position of Māturīdī thought within the Ottoman scholarly tradition. Despite his commitment to the Māturīdī school, Hacı Çelebi’s treatment of Ashʿarism exhibits a conciliatory approach, avoiding sectarian bias.
Hacı Çelebi’s intellectual legacy extends beyond kalām. He also contributed to fields such as linguistics, uṣūl al-fiqh, Islamic philosophy, and astronomy. His translation efforts further enriched Ottoman scholarly production, most notably through his participation in the translation committee for ʿAynī’s Tārīḥ, which solidified his influence within the Ottoman intellectual milieu. His expertise in librarianship and bibliophilia is also noteworthy. The subjects he addressed in his works reflect his multifaceted scholarly background, while his engagement with leading scholars and administrators of his time further enhanced his reputation within the Ottoman academic circles.
This study examines Hacı Çelebi’s contributions to Ottoman kalām thought, focusing on his Nūniyya commentaries and his gloss on al-Dawwānī’s work. Additionally, it explores his relationships with contemporary scholarly circles, his connection to the Naqshbandī-Mujaddidī tradition, and his influence on the madrasa system, thereby situating his role within the broader Ottoman intellectual landscape. Furthermore, by assessing the impact of his works in later periods and his contributions to the Nūniyya commentary tradition, this study highlights his role in preserving and transmitting Māturīdī thought.
Kalām-ʿAqāʾid Māturīdism Commentary al-Qaṣīda al-Nūniyya Hacı Çelebi Mehmed Ismet
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kelam |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 17 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Nisan 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 23 Sayı: 1 |

Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.