İslâm teoloji/kelâm geleneğinin filizlenmeye başladığı dönem, yoğun
siyasi gelişmelerin, iç savaşların, hilafet tartışmalarının yaşandığı bir
evrenin yanısıra, kendisinden önce üretilen fizikî, felsefî ve dinsel anlamda
yaşanan gelişmelerle paralel bir sülûk izlemiştir. Bu anlamda kelâm
tartışmalarının siyasi olgu ve olaylar kadar, fikrî anlamda tarihsel bağlam
etrafında incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, Müslüman kelâm geleneğinde
Mu’tezile’nin; nasıl, hangi şartlarda ve nelere itiraz ederek ortaya çıktığı,
teoloji anlayışlarında neleri slogan haline getirdiği incelenecektir. Buna
istinaden Grek geleneğinde üretilen felsefî metinler bilhassa atomculuk
tartışmaları, Hıristiyan ve Zerdüşt teolojisi, Mu’tezile’nin tarihsel bağlamda
nasıl tepkisini çekti ve apolojik anlamda ne tür karşı koyuşlara sebebiyet
verdiği tafsilatlı olarak tartışılacaktır. Kelâm problemleri ya da tartışmaları
sadece i’tikâd boyutunda ele alındığında gayet tabii eksik kalacaktır. Bu
amaçla Mu’tezile’nin beş esasından biri sayılan tevhid anlayışının o dönemin
bağlamında hangi tartışmalara karşı reddiye nitelikli olduğu, ayrıntılarıyla ve
tarihsel süreçten kopmaksızın din ve düşüncelerin birbirleriyle olan ilişkisi
nispetinde değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.