Mizaç, asıl itibarıyla tıp alanının konusu olmakla beraber zamanla psikoloji, felsefe ve ahlâk gibi ilimlerin içerisinde yer almıştır. Ontolojik olarak insanın yapısını içeren bir konu olması nedeniyle tarihsel süreçte bu ilimlerde değişik açılardan ele alınmış, geliştirilmiş ve genişleyerek günümüze kadar gelmiştir. Köklü ve kadîm bir konu olması, muhtelif ilimlerde incelenmesi nedeniyle de oldukça geniş bir literatüre sahiptir. Kökleri eski Mısır’a kadar uzanan bu teoriyi Hipokrat tıp alanında, Galen biyolojik alanda geliştirmiş, İslâm ilim dünyasında da başta Câhız olmak üzere bazı âlimler eserlerinde ele almıştır. Mizaç, ilk olarak bedendeki yapısına dair ahlât-ı erbaa (dört hılt/karışım: kan, balgam, sarı safra, kara safra) teorisiyle açıklanmıştır. Bu dört sıvının vücutta değişip değişmediği hususu ise tarihi boyunca zamanın ve zeminin koşullarında tartışılan bir mesele olmuştur. Galen’in görüşlerinden etkilenen Câhız’ın, mizaçla ilgili müstakil bir eseri bulunmamaktadır. Bununla beraber o, bazı eserlerinde mizacın değişmesine dair görüşler ileri sürmüş ancak dağınık bir yazı tarzı olduğundan bunları sistematik olarak ele almamıştır. Bu makalede Câhız’la ilgili yapılan çalışmalardan ve bazı eserlerinden tespit ettiğimiz kadarıyla onun bu görüşlerini derleyerek iki aşamada sistematize etmeyi amaçladık. Çalışmamızda mizacın değişmesiyle kastettiğimiz şey, insanda var olan kötü huyun/mizacın ortadan kalkması, yerine iyi mizacın getirilmesi hususudur.
Câhız, mizacın değişebilmesi için insanı bir çabanın öznesi olarak görür ve bunu iki aşamada değerlendirir. Ona göre insan, ilk olarak zihinsel bir çaba içerisine girer ve bu aşamada, havâtır, tekellüf ve telkin gibi birtakım süreçlerden geçer. Bu noktada iyi’nin alınması kötü’nün terkedilmesi hususunda aklın önemine dikkat çeker. Peki, Câhız’a göre mizacın değişmesi için bu süreçler yeterli midir? Deney ve gözlem analizlerine dayanarak Câhız, sadece bu yöntemlerle insanın zorlanacağını kabul ederek onu, ikinci bir çabaya davet eder. Bunun için de dışarıdan mutlaka takviye alınmasını uygun görür. Ona göre, din, eğitim, toplum içinde olma, siyasi otorite mizacın değişmesine etki eden unsurlardır. Câhız, özellikle halk arasında âdeta bir tabu olarak kabul edilegelmiş “can çıkar ama huy/mizaç çıkmaz” anlayışını ortadan kaldıracak mahiyette görüşler ileri sürmektedir. Açık ve anlaşılır bir üslupla mizacın/huyun değişebileceğini, günlük hayatta bunun uygulanabilirliğini asırlar öncesinden bizlere aktarmaktadır. Bu çalışmada, Câhız’ın mizaçla ilgili görüşleri diğer çalışmalardan farklı olarak iki aşamada değerlendirilmiş, insanın mizacı tebdil-i ahlâk zemininde ele alınarak kelâm alanına katkısı düşünülmüştür.
The issue of humoral temperament (mizāj) is mainly a subject of the field of medicine, but it has also been a subject of psychology, philosophy and moral philosophy during time. As the issue is ontologically related to the human nature, it has been dealt from many different perspectives. Within these disciplines, it has been expanded and developed during the historical process. It holds a wide range of literature as it is a rooted and ancient subject analysed within different disciplines. Stretching out to the time of ancient Egypt, this theory was developed in the field of medicine by Hippocrates and by Galen in biology and it was a subject of some of the works of many Muslim scholars, first and foremost Jāḥiẓ, The issue of mizāj, first of all was explained by the theory of four composition (blood, mucus, yellow bile and black bile) Whether the amount of these liquids change within the body has always been an issue of debate according to the conditions of time and the place. Jāḥiẓ, impressed by the views of Galen, has no distinct piece of work on the issue of mizāj. However, he had put forward his views on the changes of the mizāj in some of his works but as he had unarranged writing style, he did not deal with these issues systematically. In this article, we have aimed at systematizing his views, determined in some of his own works and the studies on them, in two stages. What we mean by the change in mizāj is the point of disappearing of the ill temper and bringing good nature instead.
Jāḥiẓ, considers the person as the subject of the effort to change the mizāj and evaluates this in two stages. For him, first of all, the person sinks herself into a mental effort. In this process, the person passes through the processes of remembrance, undertaking a task and suggestion. On this point, for abandoning the evilness and adopting the goodness in character, he underlines the importance of reason. Then, are these processes to change the mizāj for Jāḥiẓ are enough? Jāḥiẓ, invites the person to a second effort, accepting the person could feel hardship on the process, based on the analyses of observation and experiment. For this reason, getting a support from outside is proper for him. According to Jāḥiẓ, religion, education, being within the society and political authority are the factors affecting the change in the mizāj. Jāḥiẓ, brings forward views in an approach of taking away almost a general taboo within the society like “once a something always a something”. In an understandable and open wording, he conveys us the stance that the mizāj can change and its applicable within the daily life. In this study, the views of Jāḥiẓ, on the mizāj was evaluated in two stages, the temperament of the person was evaluated on the ground of the change of morality and was considered according to the contributions to the field of Kalam.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 6 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 20 Sayı: 1 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.