Kelime olarak ‘öncekiler’ anlamında selef kökünden türetilen Salafism, ‘öncekilerin izini takip edenlerin yolu’ demektir ve bir tür dinsel tutuculuk ve muhafazakârlık anlamına gelmektedir. İslam geleneğinde Islamic tenetlara katı ve literal bağlılığı ve dinin saf asıllarına dönüşü ifade eden Salafism, günümüzde İslami ilimler, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler gibi alanlarda dinsel radikalizm ve köktencilikle eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Geleneksel formuyla, dinsel akılcılığa ve yorum yanlısı olmaya karşı bir duruş üzerinden kendini kuran Salafism, din içi çoğulculuğa ve sekülerizme karşı öze dönüşcü bir tepkiyi temsil etmektedir. Dinin özüne dönüşü savunan Salafi paradigma, Müslüman medeniyetinin düşünsel ve sanatsal başarı ve ürünlerine de kuşkuyla bakar, bu yönüyle de kültür karşıtı bir tutumu temsil eder. Selefi eylemci grupların İslam medeniyetine ve diğer kültürlere verdikleri zarar bunun somut örneklerini oluşturmaktadır. Bu çalışma modern zamanlarda Salafism parlamasına yol açan nedenler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Çalışmada, toplumsal değişim, modernleşme ve sekülerleşme karşısında hangi dinsel ve toplumsal kaygıları temsil ettiği analiz edilmektedir. Salafismin Sünnilik ile ilişkisi incelenmekte ve onu Sünnîliğin dışında göstermeye çalışan yaklaşımların yanıltıcı yanlarını vurgulamaktadır. Disiplinler arası yaklaşımla konuyu ele alan çalışma, teoloji ile siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerin kesişme alanında analizler içermektedir.
Selefilik ile ilgili kavramsal analizler, bu kavramın İslam öncesi köklerini ortaya koymaktadır. Aslında her toplumda rastlanan ve geçmiş bir öz atfetme ve bugünü yönetme ihtiyacı Araplarda ‘ataların yoluna tâbi olma’ şeklinde belirir. Geçmişin kutsanması, yeniliklerden ve farklılıklardan kuşku duymayı doğurur. Selefîlik tarafından temsil edilen ‘İslamî özcülük’ değişime karşı sabitliği, çoğulculuğa karşı özcülüğü, akla karşı nassı, ibtida yerine ittiba’yı savunur. Dinî konularda katı nassçı ve literal tutumu benimsediği için kelam, felsefe ve tasavvufu dinden uzaklaşma sayar. Tarihe bakışta kötüye gidiş, özden uzaklaşma ve çürüme düşüncesine bağlıdır.
Modern dönemlerde İslam dünyası çok yönlü bir kriz ve çöküş yaşamıştır. Siyasal alanda başlayan sorunlar kimlik ve değerler alanına doğru genişlemiştir. Kimliği, özü ve inancı koruma kaygıları radikal bir tutuculuk olarak selefiliği beslemiştir. Krizlerin artarak devam ettiği İslam dünyasında Selefilik bir düşünce, inanç, yaşam tarzı ve eylem türü olarak ilgi çekmektedir. Ancak yaşanabilir bir alternatif üretmek yerine tepkisel bir duruşu temsil etmekte, minimal ve sert bir dinî yaşantıyı savunmaktadır. Ayrıca kültüre ve sanata yönelik sert yaklaşımı, İslam medeniyeti açısından nihilist bir bakışı ifade etmektedir. Sünnî dünyada Selefilik ile ilgili bir kafa karışıklığı göze çarpmaktadır. Bu karışıklık tarihsel ve teolojik olarak selefiliğin Sünnilik tarafından benimsenmesi ile ilgilidir. Oysa güçlenen yeni Selefilik mevcut Sünnî kimliğini oluşturan unsurları reddetmektedir. Bu Sünnilik açısından kriz içeren bir durumdur. Kelam, fıkıh ve tasavvuf bilgisine dayalı kapsayıcı Sünnilik ile katı nasscı ve dışlayıcı Selefilik arasındaki teolojik gerilim hala devam etmektedir.
Salafism, derived from the root of ‘Salaf’ in the sense of ‘the former’ as a word, means ‘the path of those who follow the footsteps of the former’ and refers to a kind of religious fanaticism or conservatism. Salafism, which expresses a strict and literal adherence to Islamic tenets and a return to the pure origins of religion in the Islamic tradition, is today used as a synonym for religious radicalism in fields such as Islamic Sciences, Political Science, and International Relations. With its traditional form; Salafism, which establishes itself through a stance against religious rationality and being pro-interpretation, represents a ‘return to the essence’ reaction against intra-religion pluralism and secularism. The Salafi paradigm, which advocates a return to the essence of religion, is also skeptical of the intellectual and artistic achievements and products of the Muslim civilization, and in this respect it represents an anti-cultural attitude. The damage done by the Salafist activist groups to the Islamic civilization and other cultures is concrete examples of this. This study concentrates on the causes that lead to the Salafist flare in modern times. The study analyzes which religious and social concerns it represents in the face of social change, modernization, and secularization. It examines the relationship between Salafism and Sunnism and highlights the misleading aspects of approaches that try to show it outside of Sunnism. Approaching the subject with an interdisciplinary approach, the study includes analyzes on the intersection of theology, political science, and international relations.
Conceptual analyzes of Salafism reveal the pre-Islamic roots of this concept. In fact, the need to attribute a past essence and manage the present, which is common in every society, appears in the Arabs as 'following the way of the ancestors'. Sanctifying the past breeds suspicion of innovations and differences. 'Islamic essentialism', represented by Salafism, advocates constancy against change, essentialism against pluralism, nass against reason, and following over apostasy. Since it adopts a strict dogmatic (nass) and literal attitude in religious matters, it considers theology, philosophy and Sufism to be a departure from religion. As for the imagination of history, it embraces the idea of deterioration, separation from the essence and decay.
In modern age, the Islamic world has faced a multifaceted crisis and collapse. Problems that started in the political field have expanded into the field of identity and values. Concerns about protecting identity, essence and faith have nourished Salafism as a radical conservatism.
In the Islamic world, where crises continue to increase, Salafism attracts attention as a type of thought, belief, lifestyle and action. However, instead of producing a livable alternative, it represents a reactive stance and advocates a minimal and harsh religious life. Otherwise its harsh approach towards culture and art expresses a nihilistic view towards Islamic civilization. There is a confusion regarding Salafism in the Sunni world. This confusion is historically and theologically related to the adoption of Salafism by Sunnism. However, the growing new Salafism rejects the elements that make up the existing Sunni identity. This is an ironic situation for Sunnism. The theological tension between Sunnism, based on the knowledge of theology, fıqh and Sufism, and strict nass-based Salafism continues.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 21 Sayı: 3 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.