Sosyal hizmet toplumda içinde yer alan risk altındaki grupların korunması ve onların temel haklarının sağlanmasında önemli görevler üstlenmektedir. Bu durumda yaşlılık diğer bir ifade ile yaşlanma, sosyal hizmetin doğal olarak önemli çalışma alanı olmaktadır. Diğer taraftan sosyal hizmet için, afetler başlı başına önemli bir çalışma alanı olarak görülmektedir. İnsanların fiziksel, psiko-sosyal ve ekonomik olarak olumsuz etkilemesinin yanı sıra hayata dair varoluşsal riskler taşımasından dolayı afetler, sosyal hizmet özelinde fazlasıyla çalışması gereken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda 2019 yılının son çeyreğinde ilk olarak Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde vakaların başlamasının hemen birkaç ay sonra, tüm dünyayı etkisi altına alan kovid- 19 salgını, 30 Ocak 2020’de “uluslararası boyutta halk sağlığı acil durumu” olarak sınıflandırmıştır. Çin’in hemen ardından, 113 ülkede kovid-19 vakalarına rastlanması ile birlikte 11 Mart’ta küresel salgın (pandemi) olarak tanımlanmış ve epidemik birer afete dönüşmüştür.
Tüm afetlerde olduğu gibi salgın afetinde de daha çok engelli ve 65 yaş üstü kişiler etkilenmişlerdir. Yaşlıların afete bağlı en başta fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları olmak üzere, yaş ayrımcılığı, sosyal dışlanma, ihmal, yalnızlık, sosyal izolasyon gibi pek çok yaşlılığa özgü sorununu pekiştirmiştir. Üstelik toplumlarda gizil olarak var olan yaşlılara yönelik ihmal, ayrımcılık, dışlanma ilk defa salgınla birlikte bu kadar uluslararası mecrada görünür hale gelmiştir. Özellikle Batı toplumlarında yaşlılar ölüme terkedilmiş, kimi devletlerin üst makamlarınca değersizleştirilerek ötekileştirilmişlerdir. Aynı zamanda medyanın salgın sunumundaki söylemleri, yaşlılarda korku ve endişenin artmasında etkili olmuştur. Sosyal medyada ise gençler tarafından yaşlılar ayrımcılık ve alay konusu olmuşlardır. Bu bağlamda afetlerde özelde kovid-19 salgının neden olduğu afetin, sosyal hizmet boyutuyla yaşlılar ile ilgili temel insan hakları çerçevesinde gerekli müdahalenin yapılmasını gerektirmektedir. Sonrasında afetlerde yaşlı ayrımcılığı ile ilgili politikalar yürütmek, ihmal ve sosyal dışlanmaya karşı savunuculuk rolünün üstlenilmesi, kurumsal iş birliğinin sağlanması, psiko-sosyal desteğin sağlanması gibi sosyal hizmetin pek çok rolünü ön plana çıkarmaktadır. Böylelikle yaşlıların herhangi bir afete karşı başetme kapasitelerinin geliştirilmesi ve uyum sağlamalarına yönelik uygulama alanının yön bulmasında, bilimsel çalışmaların rolü önemli olmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Kadim Akademi SBD Creative Commons Atıf-GayrıTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.