Türkiye’nin inanç varlığı içerisinde önemli turizm merkezlerinden biri olan Antakya, 2300 yıllık geçmişi ile Anadolu’yu açık denizlere ve Orta doğu inanç sahalarına bağlayan bir kavşak noktasıdır. Dört asır (1516-1918) Osmanlı hâkimiyetindeki Halep vilayeti merkez sancağına bağlı bir kaza olarak kalan Antakya, bugün Payas, Belen, Bakras, İskenderun ilçeleriyle beraber geçmişte hac güzergâhlarının birer menziliydi. Osmanlı hac yolculuklarının ilk elden kaynakları olan menâzilnamelerde bu şehir ve kasabalar hakkında verilen çeşitli nitelikteki bilgiler, aynı zamanda dönemin tarihine de ışık tutar. Antakya ve etraf menzillerinin “Menâzilnameler” bazında inceleneceği bu makale ile Türk hacıların bölgeyi nasıl algıladığına dair bir fikir verilmesi hedeflenmektedir.
ARMAĞAN, A. Latif (2000), XVIII.Yüzyılda Hac yolu güzergâhı ve Menâziller, Osmanlı Araştırmaları Dergisi, S. XX.
BAŞTÜRK, Saadettin (2013), Bir Hac Yolcusunun Gözünden İstanbul’dan Hicaz’a Osmanlı Şehirleri, International Journal of Human Sciences, S. (10)1, s. 148-161.
ARMAĞAN, A. Latif (2000), XVIII.Yüzyılda Hac yolu güzergâhı ve Menâziller, Osmanlı Araştırmaları Dergisi, S. XX.
BAŞTÜRK, Saadettin (2013), Bir Hac Yolcusunun Gözünden İstanbul’dan Hicaz’a Osmanlı Şehirleri, International Journal of Human Sciences, S. (10)1, s. 148-161.