Maturidism is one of the main veins in the Islamic thought tradition and is known for emphasizing reason compared to other movements. This tradition is also known as Hanafi-Maturidi. Although there are important works on usul al-fiqh studies in this tradition, we cannot see many independent works on logic when compared to the Ash'ari tradition. The reason for this may be that the Maturidi scholars did not include long philosophical and theological discussions as much as the Ash'arites. Instead, they made the same discussions in their works on Islamic jurisprudence and therefore came to the fore in the science of Islamic jurisprudence. Maturidi scholars come from a tradition that acts with the idea of "Ahl al-ray". The idea of "Ahl al-ray" formed the logical basis for the studies of Maturidi kalamists, especially on Kalam and Fiqh. It is important to examine the logic studies carried out in the Maturidi tradition and the logical methods they used, especially in sciences such as Kalam and Fiqh, in order to see the logical basis on which Maturidi thought is based. In this article, the thoughts on the science of logic of Abu Mansur al-Maturidi, Shams al-Din al-Samarkandi and Mulla al-Fanari, who shaped Maturidi thought, are tried to be evaluated in the terms of the importance of logic, the possibility and definition of knowledge, the source of knowledge and the types of syllogisms used in religious thought.
Mâtürîdîlik, İslam düşünce geleneğinde ana damarlardan birisidir ve diğer akımlara göre aklı öne çıkarması ile bilinmektedir. Bu gelenek, Hanefî-Mâtürîdî isimlendirmesiyle de bilinmektedir. Bu gelenekte fıkıh usulü çalışmalarına dair önemli eserler olsa da Eş’arî geleneğe kıyasladığımızda mantığa dair müstakil eserleri pek fazla göremiyoruz. Bunun nedeni Mâtürîdîlerin uzun felsefi ve kelami tartışmalara, Eş’arîler kadar yer vermemesi olabilir. Bunun yerine aynı tartışmaları fıkıh usulü eserlerinde yapmışlar ve bu yüzden de usul ilminde öne çıkmışlardır. Mâtürîdîler, "Ehl-i rey" düşüncesiyle hareket eden bir gelenekten gelmektedirler. "Ehl-i rey" düşüncesi, Mâtürîdî kelamcıların özellikle kelam ve fıkıh konusundaki çalışmalarının mantıksal zeminini oluşturmuştur. Mâtürîdî gelenekte yapılan mantık çalışmalarını ve onların özellikle kelam, fıkıh gibi ilimlerde kullanmış oldukları mantık yöntemlerini irdelemek, Mâtürîdî düşüncenin dayanmış olduğu mantıksal zemini görmek açısından önemlidir. Bu makalede, Mâtürîdî düşünceye yön veren Ebû Mansûr el-Mâtürîdî, Şemseddîn es-Semarkandî ve Molla Fenârî'nin mantık ilmine dair düşünceleri; mantığın önemi, bilginin imkanı ve tanımı, bilginin kaynağı ve dini düşüncede kullanılan kıyas türleri bağlamında değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mantık Tarihi, Kelam |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Kadim Akademi SBD Creative Commons Atıf-GayrıTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.