AMAÇ: Epileptik nöbetler, beyindeki uyarıcı ve duraklatıcı sistemler
arasındaki dengenin, uyarıcı sistemlerin aktivitelerinin artışı
yönünde bozulması sonucunda meydana gelir. İn vitro ve in
vivo çalışmalarında, birçok K+ kanal açıcılarının antiepileptik etkisi
gösterilmiştir. Bu çalışmada, çeşitli deneysel epilepsi modellerinde
etkisi araştırılan KATP kanal agonist (pinacidil) ve antogonistlerinin
(glibenclamide) penisilinle oluşturulan deneysel epilepsi modeli
üzerindeki akut etkisi araştırıldı.
YÖNTEM: Çalışmada 200–250 gr ağırlığında 32 adet erkek WistarAlbino
sıçan kullanıldı. Deney 10 hayvanları, kontrol, DMSO (dimetilsülfosit),
pinasidil ve glibenklamid olarak dört gruba ayrıldı.
Sıçanlar 1,25 gr/kg üretan dozunun intraperitoneal olarak uygulanmasıyla
anestezi altına alındı. Sıçanlar anestezi altına alındıktan
sonra sol korteks açıldı ve somatomotor alana elektrotlar yerleş-
tirildi. Epileptiform aktivite intrakortikal (i.c.) penisilin (500 IU, 2,5
μl) uygulanmasıyla oluşturuldu. Penisilin uygulamasının 30. dakikasında
tüm maddeler (salin, DMSO, pinasidil ve glibenklamid)
intraperitoneal 15 (i.p.) olarak uygulandı. Kayıtlardan elde edilen
elektrokortikografik (ECoG) veriler yazılım programı ile analiz edildi.
Epileptiform aktivitenin diken dalga sıklığı ve diken dalga genliği
istatistiksel olarak analiz edildi.
BULGULAR: Penisilin ile oluşturulan deneysel epilepsi modelinde
pinasidilin diken dalga sıklığını azalttığı (p<0,05), fakat diken dalga
genliği üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı görüldü (p>0,05).
Benzer şekilde KATP kanal kapatıcısı olan glibenclamidenin ise
hem diken dalga sıklığı hem diken dalga genliği üzerine anlamlı bir
etkisinin olmadığını bulundu (p>0,05).
SONUÇ: Yapılan çalışmada pinasidil uygulamasının sıçanlarda penisilinle
oluşturulmuş deneysel epilepsi modeli üzerinde antiepileptik
etkiye sahip olduğu gösterildi. Pinasidil gelecekte potansiyel bir
antiepileptik ilaç olabilir.
AIM: Epileptic seizures occur when the balance between stimulating
and inhibiting systems in the brain tends to deterioration in the
direction of stimulating systems dominancy. Antiepileptic effect of
potassium (K) channel openers has been shown in in vitro and in
vivo studies. The purpose of this study is to investigate K ATP
channel agonist (pinacidil) and antagonists (glibenclamide) acute
effects on experimental epilepsy models.
METHODS: In this study 32 adult male Wistar rats weighing 200–
250 g were used, and these rats were divided into 4 groups as control
(saline), glibenclamide, pinacidil and DMSO (dimethylsulfoxide).
All rats were anesthetized with the dose of 1.25 g/kg urethane, and
it was administered to the rats intraperitoneally. After rats were
anesthetized, the left part of the cortex was opened and the electrodes
were placed on somatomotor area. Epileptiform activity was
induced by intracortical (ic) administration of penicillin (500 IU, 2.5
μl). At the 30th minutes of penicillin application, all substances (glibenclamide,
pinacidil, DMSO, saline) was injected intraperitoneally
(i.p). Obtained electrocorticographic (ECoG) data from recordings
were analyzed by software. Spike-wave frequency and spike-wave
amplitude of epileptiform activity were analyzed statistically.
RESULTS: Results of the study was showed that pinacidil decreases
spike-wave frequency in epilepsy model which induced
by penicillin (p<0.05), however it does not have any significant
effect on spike-wave amplitude of epileptiform activity (p>0.05).
Similarly, glibenclamide which is a blocker of KATP channel does
not have any significant effect on both spike-wave frequency and
spike-wave amplitude of epileptiform activity (p>0.05).
CONCLUSION: The results of the present study showed that
administration of pinacidil has antiepileptic effect in penicillin induced
epilepsy model in rats. Pinacidil may be a potential antiepileptogenic
drug in future
Diğer ID | JA36AD49ZJ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Yıl: 2016 Sayı: 1 |