Amaç: Hayvan ısırıkları, tüm dünyada özellikle
çocukları etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışma ile
memeli hayvan ısırığı veya kuduz riski yaratan teması olan, Erzurum
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran çocuk hastaların klinik
ve epidemiyolojik özelliklerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Materyal ve Metot: Çalışmaya, memeli hayvanlar
tarafından kuduz riski oluşturan (ısırılan, tırmalanan, yalanma, vb.)
teması bulunan, 0–16 yaş arasındaki çocuklar dahil edildi. Hastaların
yaş, cinsiyet, kuduz risk kategorisi, ısırıktan beri geçen süre,
ısırılan bölge(ler), ısıran hayvanın türü, sahipli olup olmadığı, kuduz
aşılaması durumu, ısırıktan önce provokasyon, ısırıktan sonra gözlem
durumları, hastaya antibiyotik tedavisi başlanıp başlanmadığı,
sütürasyon yapılıp yapılmadığı, hospitalize edilip edilmediği ve
hastanın aşı ve immünglobulin sonrası yan-etki yaşayıp yaşamadığı
kaydedildi.
Bulgular: Çalışmadaki 121 olgunun yaş ortalaması 9,3±4,1
yıldı ve %80,2’si erkekti. Isırıklar en çok 11–16 yaş arası çocukları
etkilemişti. Hastalar ısırıktan ortanca 1 gün (aralık; 0–30 gün) sonra
hastaneye başvurmuştu. En sık ısırılan vücut bölgesi alt ekstremiteydi
(n=67, %55,3). Hastaların 89’unun (%73,5) risk kategorisi 3’tü. En sık
ısıran hayvan köpeklerdi (n=82, %67,8). Tüm hayvanların 55’i (%45,4)
sahipliydi, 102’si (%84,2) provoke edilmemişti ve 20’sinin (%17,2) kuduz
aşıları yapılmıştı. Takip edilmesi gereken hayvanların 70’i (%63,6) on
gün süreyle gözlemlenebildi. Hiçbirisinde kuduz bulgusu gelişmedi. Kuduz
tanısı kesinleşmiş hayvanla teması olan 2 hasta oldu. Ancak hiçbir
hastada kuduz hastalığı gelişmedi. Yetmiş altı (%62,8) hastaya
antibiyotik profilaksisi verilirken, 8 (%6,6) hastaya sütürasyon
yapıldı. Sadece multipl ısırığı olan 1 (%0,8) hasta hospitalize edildi.
Hiçbir hastada komplikasyon ve mortalite gözlenmedi.
Sonuç: Bu
çalışmada riskli kuduz temasının daha çok ilköğretim çağındaki erkek
çocukları etkilediği görülmüş, olguların sağlık merkezine temas sonrası
ortanca 1 gün gibi oldukça kısa süre sonra başvurduğu saptanmıştır.
Çalışmada saptanan morbidite ve mortalite oranları oldukça düşüktür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Yıl: 2018 Sayı: 1 |