Batı dünyasının tasavvuf edebiyatının seçkin temsilcisi Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’ felsefesi ve sanatına olan ilgisi 18. yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkmaya başlamıştır. Büyük sûfinin edebi eserleri Farsça yazılmış olmasına rağmen batılı oryantalistlerin katkısıyla dil, din ve kültür sınırlarını aşarak farklı medeniyetlere mensup insan topluluklarına ulaşabilmiştir. Mevlâna’nın mistik ve tasavvufi şiirlerini Polonya edebiyatına tanıtan isimlerden biri İki Dünya Savaşı arası dönem Polonya edebiyatının önemli temsilcilerinden Jarosław Iwaszkiewicz olmuştur. Iwaszkiewicz Genç Polonya döneminde Polonya’da oldukça rağbet gören Mevlâna’nın eserlerini Tadeusz Miciński'nin çevirileri aracılığıyla tanıma fırsatı bulmuştur. Sanat ve din kavramlarını insanın yaşama anlam vermek için tutunduğu araçlar olarak yorumlayan Iwaszkiewicz eserlerinde sıklıkla zamanın, gençliğin, mutluluğun, acının kısacası varoluşa ilişkin her şeyin geçici ve belirsiz doğasına vurgu yapmıştır. İnsanın doğada varlık bulan ve ancak doğayla uyumlanması durumunda mutluluğa erişebileceğine inanan Iwaszkiewicz, bunun için öncelikle sağlıklı bir ölüm bilinci geliştirmek gerektiğine dikkat çekmiştir. Bu çalışmada Iwaszkiewicz’in kendi yazdığı şiirlerden alıntılara ve Mevlâna ’dan yaptığı çevirilere yer vermek suretiyle her iki sanatçının hümanist ve evrenselci değerlere olan bağlılıkları, doğa sevgisi ve doğa bilincine yönelik farkındalıkları incelenecektir.
The Western world's interest in the philosophy and art of Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, the distinguished representative of Sufi literature, began to emerge from the early 18th century. Although the literary works of the great Sufi were written in Persian, with the contribution of western orientalists, they were able to reach people from different civilizations by transcending the boundaries of language, religion and culture. One of the names who introduced Mevlâna's mystical poems to Polish literature was Jarosław Iwaszkiewicz, known as one of the important representatives of Polish literature between the two World Wars. Iwaszkiewicz had the opportunity to get to know the works of Mevlâna, which were very popular in Poland during the Young Poland period, through the translations of Tadeusz Miciński. Iwaszkiewicz interpreting the concepts of art and religion as tools that people hold on to give meaning to life, often emphasized in her works the temporary and uncertain nature of time, youth, happiness and pain, in short, everything related to existence. Iwaszkiewicz, who believes that humans exist in nature and can only achieve happiness if they harmonize with nature, pointed out that for this, it is necessary to first develop a healthy awareness of deatch. In this study, both artists' commitment to humanist and universalist values, their love of nature and their awareness of nature consciousness will be examined by including quotations from Iwaszkiewicz's own poems and his translations from Mevlana.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 22 Sayı: 86 |