Klasik Türk Edebiyatında sosyal hayata dair pek çok unsurun yer aldığı bilinmektedir. Bunlardan biri olan kahve topluma girmesiyle birlikte çeşitli tartışmalara konu olmuş; siyasî, dinî, toplumsal ve edebî yönlerden farklı alanlarda varlık göstermiştir. Gündelik yaşam içinde yaygınlaşmaya başlaması üzerine kahve gazellere konu olmuş, kimi şairler tarafından övülmüş ve memnuniyetle karşılanmış, kimileri ise kahveyi zararlı bulmuşlardır. Tıpkı edebî metinler gibi fetvâlar da dönemin sosyal hayatına ışık tutması bakımından önemli kaynaklardır. Klasik Türk şiirinde beyitlerde kendine yer bulan kahve, din adamlarına da sıkça sorulmuş ve fetvâlarda değinilen konulardan biri olmuştur. Bu çalışmada 16. yüzyılda Osmanlı toplumuna giren kahvenin sosyal hayata, dinî anlayışa, edebiyata ve metinlere nasıl yansıdığı örneklerle izah edilmeye çalışılmış, özellikle de edebî ve dinî olarak kahvenin ne şekilde ele alındığı üzerinde durulmuştur. Önce kahvenin divan şiirinde kendine hangi bakımdan yer bulduğunu gösteren örnekler verilmiş, ardından dînî otoritelerce kahveye karşı nasıl bir yaklaşım olduğu Şeyhülislam Bostanzâde Mehmed Efendi’nin meşhur fetvâsı merkeze alınarak değerlendirilmiştir. Kahve ile birlikte kendini gösteren kahvehâneler ve onlarla ilgili yasaklar özellikle 16. yüzyıl divanları ve fetvâları incelendiğinde ortaya çıkmaktadır. Çalışmada hem şiirlerde kahvenin ve kahvehânelerin hangi yönlerden yer aldığına, hem de yine şiir tarzında kaleme alınmış bir fetvâdaki kahveye ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Klasik Türk Şiiri Kahve Fetva Manzum Fetva Bostanzade Mehmed Efendi 16.yüzyıl
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 1 |