Rönesans Avrupa tarihinde oldukça önemli bir dönemi,
Reformasyon ise oldukça önemli bir olayı ifade eder. Rönesans yeniden doğuş
anlamına gelir ki Avrupa’nın Katolik Kilisesi otoritesi altında geçen
Ortaçağ’ının ardından küllerinden yeniden doğuşunu ve bağımsızlık ruhuna
yeniden kavuşmasını ima eder. İtalya, Rönesans’ın doğum yeridir ve İtalya’da
Antik Yunan ve Latin edebiyatı ile felsefelerinin yeniden keşfiyle, hümanizmin
ve hümanist eğitim idealinin ortaya çıkmasıyla birlikte, etkisi İtalya
sınırlarını aşarak Avrupa’nın dört bir yanına yayılmıştır.
Reform ya da Reformasyon ise Avrupa tarihinde etkisi
büyük olan bir olay olarak, dinde yenileşme hareketini ifade eder ve Avrupa
dini yaşantısında derin bir ayrılığın yaşanmasını simgeler. Avrupa uluslarının
ve Katolik Kilisesi’nin ikiye bölünmesiyle sonuçlanan Reformasyon, Protestanlık
mezhebinin doğmasıyla karakterize edilir. Reform, köhne bir zihniyetin esir
aldığı dini yaşantıya yeniden bir şekil verme, onu yeniden dizayn etme
hareketidir. Reformasyon, Rönesans dönemindeki dini, ahlaki ve entelektüel
anlamda yaşanan gelişmelerin sonucunda gerçekleşen bir olay olsa da, yine de bu
gelişmelerin yansımaları aynı şekilde gerçekleşmemiştir.
Bu çalışmada, Rönesans ve Reformasyon
nosyonlarına değinilip her ikisinin ortaya çıkış koşulları serimlendikten
sonra, ikisi arasındaki bağlantı anlaşılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 1 |