On beş asırlık İslâm tarihinde insanlığınulaştığı bütün medenî değerlerin
arkasında Kur’an ve Sünnet düsturlarının var olduğu her aklıselimin kabul edeceği
bir hakikattir. Tarih bunun en önemli şahididir. İslâm dünyasının Kur’an
ve Sünnete sımsıkı sarıldığı müddetçe medeniyetin doruklarına ulaştığına,
Kur’an ve Sünnetten elini gevşettiği nispette de tedenni ettiğine yine en büyük
şahit tarihtir. Diğer medeniyetlerin köklerini incelediğimizde de aynı izlere
rastladığımıza burada işaret etmekte fayda vardır.
Bu medeniyet düsturlarının Kur’an ve Sünnetten istinbat ve istihracı içintarihten
günümüze büyük emeklerverilmiş, mesailer harcanmıştır. Hukuktan
adalete; siyasetten ahlâka, edebiyattan felsefeye; musikiden mimariye, hülasa
hayatın her alanında Kur’an ve Sünnetin verileriyle oluşturulan İslam kültür ve
medeniyeti, insanlığa huzur, barış ve emniyet getirmiştir.
Temelleri sağlam olan ancak tarihî süreçte bir kısım darbelerle hasar görmüş bu
medeniyet sarayındaki tahribatları tamir etmek için her asırda bir kısım manevî
mimarlar, (âlimler, imamlarve mütefekkirler, siyasetçiler vd.) gayret göstererek
onu ayakta tutmaya çalışmışlardır. Asrımızda İslâm medeniyet sarayının restorasyonuna
katkı yapan manevî mimarlardan birisi de çağdaş mütefekkirlerden
Said Nursî’dir. Bu makalede İslâm medeniyetinin inşasında ve idamesinde nebevî
sünnetin rolünü Said Nursî’nin bakış açısıyla analiz etmeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Hakemli Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 4 |
Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/katre
E-mail: katre@iikv.org