Literatürde kentsel çöküntü kavramı; kentin merkezine yakın bir mekânda yer alan eski bir mahallenin “normal oturma alanı” kimliğini kaybetmesi ve bu duruma bağlı olarak mekânsal, sosyal, fiziksel ve kültürel özelliklerinin değişmesi anlamında kullanılmaktadır. Middleton kent merkezlerindeki çöküntüyü yoksulluk, yeni iş fırsatlarının yaratılamaması ve çevre kalitesinin düşmesi ile açıklamaktadır. Ona göre, şartları çeşitli nedenlerden dolayı kötüleşen mekanlar alt gelir grupları tarafından tercih edilmekte ve böylece mekânın çöküntüleşme süreci hızlanmaktadır.
Her türlü kentsel bozulmayı aynı nedene dayandırmak mümkün müdür veya bu çöküntüleşme sürecini tek bir tipoloji açıklamaya yeterli midir? Kent merkezlerinde çöküntü alanlarının oluşmasını farklı nedenlere dayandıran çeşitli uygulamalı çalışmalar bulunmaktadır. Bu kuramlar sorunu temelde üç perspektifle ele almaktadır. Bunlar; kentsel ekolojik kuram, tarihselci kuram ve ekonomik süreçler kuramıdır.
Çalışmanın temel amacı; üç kuramı karşılaştırarak kent merkezlerindeki çöküntüleşme sürecini hangi nedenlere dayandırdıklarını tartışmaktır. Çalışma kapsamında kuramsal tartışmalardan yola çıkılarak Türkiye kentlerindeki çöküntü alanı sayılabilecek kentsel mekanları hangi kuramın açıklamakta geçerli olduğu veya olmadığı sorgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
KAÜİİBFD, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergi Yayıncılığı'nın kurumsal dergisidir.
KAÜİİBFD 2022 yılından itibaren Web of Science'a dahil edilerek, Clarivate ürünü olan Emerging Sources Citation Index (ESCI) uluslararası alan endeksinde taranmaya başlamıştır.
2025 Haziran sayısı makale kabul ve değerlendirmeleri devam etmektedir.