Jean-Pierre Duprey, born in 1930, had a traumatic and difficult childhood characterized by illness and the violence of the Second World War, and spent most of his time in bed, taking refuge in a dreamlike and literary world. Noticed at an early age by André Breton, Duprey moved to Paris and was into sculpture for a time. After creating a number of sculptures, he returned to poetry before devoting himself to sculpture again and committed suicide in 1959. Duprey, who in recent years has been called the legendary and cursed poet of Surrealism, expressed his affinity with Rimbaud in one of his poems, calling him his eternal companion. In this study entitled “Duprey's poetry as a mirror of being and non-being” we will attempt to show how Duprey's poetry holds up a mirror to being and non-being in throughout the triviality of life by following the metaphors created with words such as hollow, pit, hole, void, shell, wall and so on in Duprey's poetry, which can be defined as an attempt to reassemble a fragmented self. Camus's absurdism, Nietzsche's nihilism and the surrealist approach will be the theoretical foundations we intend to use to make sense of the existential questions in Duprey's poetry. Furthermore, we intend to use the approach of semantic analysis to reveal the multiple layers of meaning in Duprey's poetry. Accordingly, we wish to reveal how the metaphors and imaginary discourse created with words such as hollow, pit, hole, void, shell, etc. reflect the poet's relationship with death, his existential turmoil and inner crises, his sense of nothingness, and the depth and originality that these elements add to Duprey's poetry.
1930 yılında Fransa’nın Rouen şehrinde doğan Jean-Pierre Duprey hastalığının ve İkinci Dünya Savaşı’nın şiddet ortamının damgasını vurduğu travmatik, zor bir çocukluk geçirmiş çoğu zaman yatağa bağlı kalarak düşsel ve edebi bir dünyaya çekilmiştir. Çok genç yaşta André Breton tarafından fark edilen Duprey, bir ara kendini heykele adayarak çok sayıda üretim yaptıktan sonra tekrar şiire dönmüş, 1959 yılında da kendini asarak intihar etmiştir. Son yıllarda sürrealizmin efsanevi ve lanetli şairi olarak adı anılan Duprey, Rimbaud ile gönül yakınlığını şiirlerinden birinde onu ebedi yoldaş olarak niteleyerek dile getirmiştir. “Varlığın ve Varlıksızlığın Aynası Olarak Duprey Şiiri”, başlıklı bu çalışmamızda “parçalanmış bir benliği yeniden bir araya getirme girişimi” olarak tanımlanabilecek Duprey şiirinde oyuk, çukur, delik, boşluk, kabuk, duvar vb. kelimelerle oluşturulan metaforların peşine düşerek, yaşamın anlamsızlığının tam ortasında, Duprey şiirinin varlığa ve varlıksızlığa nasıl ayna tuttuğunu göstermeye çalışacağız. Camus’nün saçma, Nietzsche felsefesinin nihilizm kavramları ve sürrealist yaklaşım Duprey şiirindeki varoluşsal sorgulamaları anlamlandırmak için kullanmayı düşündüğümüz kuramsal zemin olacaktır. Bunun yanında, Duprey şiirindeki çoklu anlam katmanlarını açığa çıkarmak için anlam çözümlemesi yaklaşımından da yararlanmayı düşünüyoruz. Sonuçta, oyuk, çukur, delik, boşluk, kabuk vb. kelimelerle oluşturulan metaforların ve imgesel söylemin, şairin kendisi için hazırladığı ölümle olan ilişkisini, varoluşsal sıkıntılarını ve içsel krizlerini, hiçlik duygusunu nasıl yansıttığını, bu unsurların Duprey şiirine kattığı derinlik ve özgünlüğü ortaya koymayı amaçlıyoruz.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Fransız Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 8 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 16 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 35 |