Ricoeur, ele aldığı semboller hermenötiği, yorum felsefesi veya başkalık sorunu gibi farklı konularda kendine has bir özne felsefesi oluşturmuştur. Onun temel özelliği, hem Descartes’tan gelen egemen özne fikrine hem de Nietzsche veya Heidegger’de karşılaştığımız öznenin reddine karşı çıkmasıdır. Ricoeur’ün öznesi, kimliğini bir metnin başkalığı dolayımıyla kazanan “merkezdışı” bir özne, bir “yaralı” Cogito’dur. Bu çalışmanın ilk amacı Ricoeur’ün, yorumlayan özneye metnin karşısında nasıl ikincil bir pozisyon kazandırdığını incelemektir. Ricoeur’e göre, merkezî ve birincil olan metin, yorum esnasında benin (le moi) değişimine yol açar, ve öznenin, metni kendi önyargılarına indirgemesine engel olur. Ancak, çalışmanın ikinci bölümünde görüleceği gibi Ricoeur, özne fikrini tamamen yok etmez. Bu geleneği sorgulamasına rağmen, refleksif felsefeye bağlı kalan filozof, özne anlayışına dirimselci bir boyut kazandırır. Ricoeur’e göre kendi (le soi) olarak düşünülen özne, yorumlama sürecinin başında değil, bir proje olarak sonunda yer alır. Değişmesine rağmen, özünde taşıdığı başkalık sayesinde kendiliğini muhafaza eder. Bu bağlamda, yorum felsefesindeki merkezdışı özne fikrini, başkalık kuramında anlatısal kimliğin taşıdığı idem/ipse farkı çerçevesinde değerlendirmek gerekmektedir. Bu şekilde hem kendinin, hem metnin ve hem de ötekinin başkalığıyla yüzleşen merkezdışı özne fikriyle Ricoeur, bir yorumlama etiğinin zeminini hazırlar.
Kendi; Yaralı Cogito; Metnin Dünyası; Mesafe; Başkalık; İmgelem; Etik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2015 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 24 |
e-ISSN: 2645-8950