Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’nin en önemli bölümlerinden biri, uzay ve zamanın aklî değil fakat saf duyusal temsiller olduğunun savunulduğu “Transendental Estetik”tir. Kant, duyusallığın söz konusu saf formlarının, sentetik a priori yargıların aslî kaynağı, diğer bir deyişle de, matematik ve doğa bilimlerinin epistemik koşulu olduğunu iddia eder. Dahası ona göre, insanın öznel yapısının bu formları, nesnelerin olanaklılık şartı olarak kabul edilmelidir. Bu anlayış, bilindiği üzere, Kant’ın transendental idealizminin özünü teşkîl eder ve görünüşler ile kendinde şeyler arasındaki temel bir ayrımı açığa çıkarır.
Bu çalışmada, ilk olarak “Transendental Estetik”in ana argümanları derinlemesine bir biçimde çözümlenecektir. İkinci olarak, Kant’ın “Estetik”deki temel ayrımlarının eleştirel felsefe bakımından yeri saptanarak, bu ayrımların sonraki yapıtlarına giden yolda gördüğü işlev irdelenecektir.
Transendental İdealizm; Görü (Anschauung); Duyusal ve Aklî Temsiller; Görünüş; Kendinde Şey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2013 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 20 - Kaygı (20) 2013 |
e-ISSN: 2645-8950