Amacımız, bilim felsefesindeki bilimsel gelişme teorileri konusunda, I. Lakatos ve L. Laudan’ın katkılarını ortaya koymak ve felsefenin bilimsel gelişmeye getirdiği yeni bakış açılarını karşılaştırmalı bir şekilde incelemektir. Bilimsel gelişme teorileri, bilimin ilerleyiş sürecindeki, eğer varsa, mantıksal yapıyı gözler önünde sermek ve bilimsel gelişmenin yapısını ortaya koymayı denemektedir. İlk soru ise bilimin her daim gelişme halinde olup olmadığı problemidir. Yani bilim ilerlemekte midir? Bize göre, bilimin ilerlediği ve geliştiğine dair ortak kanı kuşkusuz geçerlidir. Ancak burada bilimin ilerlemesinin nasıl olduğu problemi ortaya çıkar. Bilim felsefesi ile ilgilenen birçok filozof bu soruya değişik yanıtlar vermiştir. Bunun sonucunda ortaya, sonraki öncekinin eleştirisi olan, iki temel yaklaşım çıkmıştır. Bunlar; Klasik bilim anlayışı ve Çağdaş bilim anlayışı olarak adlandırılırlar.
Klasik bilim anlayışı kısaca, temellerini A. Comte’un fikirlerinde bulan Pozitivist bilim anlayışı iken Çağdaş bilim anlayışı, Klasik bilim anlayışına karşı bir tepki olarak doğan ve bu yaklaşımın eleştirisi üzerinden ilerleyip gelişen bilim anlayışı olarak çıkar karşımıza. Klasik bilim anlayışı 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren yetersiz olarak görülmüş, bilimsel gelişimin sanılanın aksine hiç de düzgün, birikimli ve rasyonel olmadığı düşüncesine de dayanarak terk edilmeye başlanmıştır. Bilim felsefesi içerisinde oldukça önemli bir yere sahip olan I. Lakatos ve L. Laudan’ın görüşleri de Klasik bilim anlayışının bir eleştirisi ve ona getirilen çözüm önerileridir.
Bilim Felsefesi Klasik ve Çağdaş Bilim Anlayışları Doğrulamacılık Yanlışlamacılık Araştırma Programları Araştırma Gelenekleri
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2016 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 27 |
e-ISSN: 2645-8950