Bu çalışmada Agamben’in siayaset felsefesinin önemli bir yere sahip olan istisna, egemenlik ve olağanüstü hal kavramları üzerinde durulacaktır. Agamben bu kavramlar aracılığıyla, gerek Antik Yunan’dan beri süregelen Batı siyaset yapış tarzının tarihi seyrini açıklamış gerekse de modern dönemde ortaya çıkan teknik-bilimsel bürokratik iktidarın açmazlarına ve sıkıntılarına işaret etmiştir. Günümüz iktidar ilişkilerinin tarihi arka planını anlamak ve liberal demokrasilerin karşılaştığı sorunları açıklamak için Agamben’in okumaları önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Bu noktaların altını çizen çalışma, daha sonra Agamben’in egemenlik ve istisna kuramındaki teorik ve felsefi sıkıntıların üzerinde durmuştur. Modern siyaseti ve bu siyasete vücut veren siyasal ontolojiyi okurken, Agamben homo sacer kavramına merkezi bir önem vermektedir. Bu kavramsallaştırmaya göre, hukuk ile hayat arasında mutlak bir kopuş vardır ve iki unsur arasındaki ilişki, insanları homo sacer durumuna düşüren bir istisna ile sağlanabilmektedir. Agamben’in çelişkisi de burada yatmaktadır; homo sacer’i kurtarmak için yapılacak her türlü girişim hukuki mahiyeti itibariyle daha baştan yeni homo sacer’ler üretmekle suçlanacaktır. Bu tür bir yaklaşımın neticesi olarak, alternatif bir siyaset üretmek için geriye sadece mesihçi bir tarih felsefesi kalmaktadır.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2016 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 27 |
e-ISSN: 2645-8950