Bu çalışmada, Nancy’nin felsefesinin “dünyanın anlamı” hakkında nasıl bir düşünüm geliştirdiği üzerinde durulacaktır. Nancy’nin mutlak bir içkinlik olarak gördüğü dünya düşüncesinin “ortak-varoluş”la ve “ile-olmak” fikriyle nasıl bir temas içinde olduğu gösterilecektir. Nancy için varoluşun ortak olgusu bir dünyanın paylaşımıdır. Dünya varoluşa dışsal olmaktan ziyade, kendimizi içinde bulduğumuz, paylaşılmış bir varoluşu deneyimlediğimiz bir yerdir. İkamet etme yeri olarak dünya, yani varoluş, bugün bizim en temel sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğu yoğun bir teknolojik, ekonomik ve kültürel eşitsizlikle dünyayı yıkıma uğratmakta olan küreselleşme olayına karşı üstlenmemiz gerekmektedir. Nancy, dünyanın giderek kendisini yok edecek bir yola sürüklendiği bir süreçte, hemen, ertelemeksizin ve bir dünya olasılığını açabilmek amacıyla her türlü mücadeleye girişmemiz gerektiğinin önemini vurgular. Bu çalışmada da, Nancy’nin felsefi düşüncesinden hareketle, bu mücadelelerin gerçekleşeceği yer olan ortaklık içinde deneyimlediğimiz bir dünyanın kendini yaratma kapasitesini nasıl açığa çıkarabileceği tartışılacaktır. Bununla birlikte, dünyayı yaratmanın en temel yolunun nasıl bir varoluş biçimiyle, yani nasıl bir mevcudiyetle yaşama geçirilebileceği incelenecektir.
Anlam Tekil Çoğul Olma; Varoluş Deneyim; Küreselleşme; Demokrasi
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 26 |
e-ISSN: 2645-8950