Öz
Deleuze için, aşkınlık, bir strateji olarak felsefe içerisine farklı dönemlerde ve bu dönemlerin karakterine uygun formlarda sokularak yaşam yargılama sürecine tabi tutulmuştur. Bu süreçte yaşamın içkin üretimine ket vurularak, onun asli öğesi olan fark ve çokluk özdeşliğe indirgenip olumsuzlanmıştır. Deleuze, yaşamı yargı ve onun formlarından kurtarıp oluş sürecindeki farkını ve çokluğunu olumlamak için eserlerinde filozofların yanında edebiyatçılara da sıklıkla yer verir. Biz de bu yönde çalışmamızda Deleuze’ün Artaud’dan etkilenerek aldığı “Organsız Beden” kavramına ve bu bağlamda eserlerinde ortaya koyduğu organizma eleştirisine odaklanacağız. Mevcut aşkın örgütlenmelerin üstesinden gelebilmenin, onların oluşturduğu organizmaları aşmanın, içkin ve özgür eylemlerimizle farklı yaşam olanaklarının mümkün olduğunu ifade edeceğiz. Artaud aracılığıyla edebiyatın yaşam için bu yeni olanakları yaratmadaki önemli rolüne dikkat çekeceğiz.