Philosophical
foundation of subject approach, which regards all being as knowledge object and
generate their semantic world starting from this assumption, was constituted
with modern thought. In modern thought Descartes is the most important
philosopher who considers of that subject is seperate from being conditions,
but still specifying this being. We can say that his subject approach has an
impact on ethic, art, politics, religion, economy etc. after itself. The most
important feature of this approach is that it regards being as occur for
oneself, quantativeable and keeps under at hand. This point of view degrades
all beings into categories and tires to interprets in this way. Thus, being’s
all-round sturcture of meaning dependent time and space become lost and
discrete, mechanic meaning arise. In this paper, Descartes’ subject approach,
that is effective nowadays and develops quite problematic viewpoint, and its
primary issues are dealt with.
Tüm varlığı
kendisine ait bilgi nesnesi olarak gören ve anlam dünyasını bu varsayımdan
hareket ederek oluşturan özne yaklaşımının felsefi temeli modern düşünce ile
birlikte atılmıştır.Modern düşüncede özneyi tüm varlık koşullarından ayrı,
bağımsız fakat bu varlığı belirleyen olarak değerlendiren en önemli düşünür
Descartes’tır. Descartes’ın teorik zeminini oluşturduğu bu özne anlayışının
kendisinden sonraki etik, sanat, siyaset, din, ekonomi vb. yapılanmalarda da
etki ettiğini söyleyebiliriz. Bu yaklaşımın en önemli vasfı varlığı kendisi
için meydana gelmiş, nicelleştirilebilen ve el altında tutulabilen alan olarak
görmesidir. Bu bakış açısı tüm varlığı kategorilere indirgeyerek yorumlama
çabasını da beraberinde getirmektedir. Böylece varlığın zamana ve mekana bağlı
olan çok yönlü anlam yapısı kaybolmakta, soyut, kuru, mekanik bir anlam ortaya
çıkmaktadır. Bu çalışmada günümüzde halen etkisini devam ettiren ve oldukça
sorunlu bir bakış açısı geliştirdiğini düşündüğümüz Descartes’ın kurucu vasıflı
özne yaklaşımı ve bu yaklaşımın temel sorunları ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 31 |
e-ISSN: 2645-8950