The most provocative and crucial argument of Habermas' Theory of Communicative Action is the claim that the parties participating in communicative action can reach an understanding and agreement in any case if they aim to reach an agreement, not to dominate/oppress or manipulate each other. This claim, which is at the core of his social theory as a whole, requires an analysis of the conditions for reaching an agreement in communicative action. In this regard, Habermas provides the most detailed analysis of these conditions from the linguistic perspective in his article: “What Is Universal Pragmatics?” This article discusses Habermas’ linguistic justification for the Theory of Communicative Action through an elaborative reading of “What Is Universal Pragmatics?”
Jürgen Habermas Universal Pragmatics Communicative Action Speech Acts Ideal Speech Situation Understanding Agreement
Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı’nın en provakatif ve en can alıcı argümanı, iletişim eylemine katılan tarafların, şayet amaçları “birbirleri üzerinde tahakküm/baskı kurmak ya da birbirlerini manipüle etmek değil de anlaşmaya varmak ise, her hâlükârda karşılıklı ortak bir anlaşmaya ve uzlaşıma varabileceği iddiasıdır. Onun bir bütün olarak toplum felsefesinin temelinde yer alan bu iddia, iletişim eyleminde anlaşmaya varmanın koşullarının bir analizini gerektirir. Bu bağlamda Habermas söz konusu koşullara ilişkin en detaylı analizi dilbilimsel açından “Evrensel Pragmatik Nedir?” adlı metininde gerçekleştirir. Bu makale, “Evrensel Pragmatik Nedir?” adlı metninin ayrıntılı bir okuması üzerinden Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı’na getirdiği dilbilimsel temellendirmeyi tartışmaktadır.
Jürgen Habermas Evrensel Pragmatik İletişimsel Eylem Söz Edimleri İdeal Konuşma Durumu Anlaşma Uzlaşım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 21 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2645-8950