The 20th century German philosopher Martin Heidegger, who believes that the question of being is forgotten, states that we should ask what being means again and therefore attempts to uncover this question in his principal work Being and Time (Sein und Zeit) where he tries to explain his philosophical ideas he constructed in his own unique style and thoughts. The key to uncovering the question of what being means in Heidegger’s philosophy must be analyzing Dasein. The aim of this study is to try to explain the phenomena of idle talk, curiosity and ambiguity which characterize the kinds of Being of the everydayness of Dasein regarding Heidegger’s fundamental ontological analysis. Accordingly, this study deals with a basic kind of Being which belongs to everydayness and is called ‘falling’ and ‘thrownness’ of Dasein which is determined by these phenomena.
Dasein das Man (the they) Everydayness Idle talk Curiosity Ambiguity Falling and Thrownness.
20. yüzyılda yaşamış Alman filozof Martin Heidegger, kendi özgün diliyle ve düşüncesiyle oluşturduğu felsefi düşüncelerini açıklamaya çalıştığı en temel eseri denilebilecek Varlık ve Zaman’da (Sein und Zeit) varlık sorusunun günümüzde artık unutulduğu düşüncesinden hareketle varlığın anlamına ilişkin sorunun yeniden sorulması gerektiğine işaret ederek, öncelikle bu sorunun açığa çıkartılması girişiminde bulunmaktadır. Heidegger felsefesinde, varlığın anlamına ilişkin sorunun açığa çıkarılmasında en belirleyici ve en önemli nokta, Dasein’ın analiz edilmesi olsa gerek. Bu çalışmanın amacı, Dasein’ın temel ontolojik analizine bağlı olarak onun hergünkü varlığının varlık minvallerini karakterize eden; boş konuşma, merak ve belirsizlik fenomenlerini açıklamaya çalışmaktır. Buna bağlı olarak da bu fenomenlerin belirgin kıldığı Dasein’ın ‘düşüşü’ ve ‘fırlatılmışlığı’ denilen hergünkü varlığın temel bir türü ele alınacaktır.
Dasein das Man (onlar/herkes) Hergünkülük Boş konuşma Merak Belirsizlik Düşüş ve Fırlatılmışlık.
Makalemi değerli vaktini ayırıp kontrol etmeyi kabul ettiği ve değerlendirdiği için sevgili hocam Prof. Dr. A. Kadir Çüçen'e teşekkürü bir borç bilirim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 22 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2645-8950