Bu çalışma Immanuel Kant’ın yalan kavramını açıklayarak mahkeme huzurunda yeminin eleştirisini sunmayı amaçlamaktadır. Yalan, gerçeğe aykırı beyanın kasıtlı olarak sunularak ödevin ihlal edilmesidir. Ahlaki özne yalan söylediğinde içsel olarak kendi gözünde düşüşüne; dışsal olarak ise başkalarının gözünde düşüşüne neden olur. Böylece kişiliğinde taşıdığı insanlık onurunu küçültür. Hukuki özne ise yalan söylediğinde ötekinin hakkını ihlal eder. İhlalin oluşmadığı durumda yalan değil yanlış beyan söz konusu olur. Ancak yanlış beyan ile ötekinin hakkının ihlal edilmediği durumda dahi bütün olarak insanın hakkı ihlal edilir. Dolayısıyla hem ahlaki özne hem de hukuki özne olarak insan, yalan söylememelidir. Bununla birlikte mahkeme huzurunda doğru beyanın güvence altına alınması için yemin edilir. Ancak yemine zorlanan öznenin özgürlüğü ihlal edilerek umumi yalana müsaade edilir. Yemin, yalanı engellemek yerine yalan söylememe ödevinin ihlal aracı olarak kullanılabilir. İşte bu çalışmada Kant’ın ahlak ve hukuk felsefesinin yalan ile ilişkisi açıklanarak, mahkeme huzurunda yeminin doğru beyanı güvence altına almak yerine yalana kapı araladığı eleştirisi sunulacaktır.
This study aims to present a critique of the oath before the court by explaining Immanuel Kant's concept of lie. A lie is a violation of duty by deliberately presenting a statement contrary to the truth. When the moral subject lies, it causes internally his falling out of favor with himself; and externally his falling out of favor with others. Thus, he diminishes the dignity of humanity he carries in his personality. When the legal subject lies, he violates the rights of the other. In the event that a violation does not occur, there will be a falsification, not a lie. However, even in the event where the rights of the other are not violated by falsification, the right of human being as a whole are violated. Therefore, a human being, both as a moral subject and a legal subject, must not lie. In addition, an oath is taken before the court in order to guarantee a true statement. However, the freedom of the subject forced to take the oath is violated and public lying is allowed. Instead of preventing lie, the oath can be used as a means of violating the duty not to lie. In this study, the relationship Kant's moral and legal philosophy with lie will be explained, and the criticism that the oath before the court opens the door to lie rather than guaranteeing the true statement will be presented.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Etik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 23 Sayı: 3 |
e-ISSN: 2645-8950