For Foucault, modern reason and contemporary psychiatry derived from its principles attribute to madness the character of an object subject to treatment. Foucault, starting from the leprosy epidemic and the evolution towards the establishment of contemporary mental asylums, points out that a form of silencing has gradually become a part of the human experience. Therefore, madness being relegated to the realm of the non-reason by modern reason and its contemporary extension, psychiatry, which attempts to treat it as a form of otherness, becomes a crucial element in the apparatus of silencing. In this respect, from Foucault's perspective, the irrationalization of madness is an integral component of the operation of reason as an apparatus of silencing. Foucault considers the relegation of madness, held under treatment by modern reason and its extension, contemporary psychiatry, beyond the realm of reason as a apparatus of silencing. Therefore, the fact that modern reason and contemporary psychiatry, which is constructed as an extension of modern reason, refer madness to the non-reason with the discourse of "treatment" becomes evident as a dispositive of silencing. Derrida states that Foucault's purpose is endeavor is an impossible project. He argues that the notion of relegating madness to the realm of non-reason can only be articulated within the domain of 'reason' and this deepens the attempt to exile madness to a non-reason realm. When Foucault asserts that the language of madness and insanity has undergone a form of silencing since the 19th century, he indicates the existence of a history of silencing in various discursive fields, especially in the Classical Age and more prominently in the Modern Age. This dispositive aims to suppress that which is outside the norms set by modern reason and, by rendering madness invisible, excludes it from the everyday spatial pattern of social process. The central problem of this paper is to provide a framework for how this silencing was constructed as an inherent "discursive apparatus" within the comprehension of madness. As a matter of fact, Foucault states that the efforts of modern reason and its extension, contemporary psychiatry, to treat madness have turned into an act of domination by serving the purpose of silencing it. Therefore, understanding the present moment also requires a clarification of the archaeology of silence or the apparatus of silencing. In this paper, I will particularly reorganize the silencing procedures extensively examined in "History of Madness" within the framework of the expression "archaeology of silence," which Foucault did not emphasize conceptually. Ultimately, in the realm of Foucauldian thought, I will elucidate the fundamental aspects of contemporary archaeology of silencing by focusing on the motif of the “dispositive of silence”.
Foucault için modern akıl ve onun ilkelerinden türeyen çağdaş psikiyatri, deliliğe, tedavi edilmeye rabıtalı bir nesne niteliği yüklemektedir. Cüzzam salgınından başlayarak çağdaş akıl hastanelerinin kurulmasına doğru evrilen süreçte bir tür sessizleştirmenin gittikçe insan deneyiminin parçası olduğunu belirten Foucault, modern akıl ve bir biçimiyle onun uzantısı olarak tasarlanan çağdaş psikiyatri tarafından tedavi edilmeye çalışılan bir ötekilik biçimi zemininde deliliğin akıl-dışına sevk edilmesi, sessizleştirilme düzeneğinin en önemli unsuru olmaktadır. Bu açıdan Foucault'un perspektifinden bakıldığında, deliliğin akıl-dışına sevk edilmesi aklın bir sessizleştirme düzeneği olarak işlemesinin temel bir görüngüsüdür. Bundan dolayı modern akıl ve onun uzantısı olarak tasarlanan çağdaş psikiyatrinin deliliği “tedavi altına alma” söylemiyle akıl-dışına sevk etmesi bir sessizleştirme düzeneği olarak belirginleşir. Derrida, deliliğin akıl-dışına atılmasına ilişkin bir tasarının ancak “akıl” alanında ve akla karşı yapıldığını belirterek Foucault’nun girişiminin imkânsız bir proje olduğunu ileri sürmektedir. Nitekim bu saptamasıyla Derrida, akıl alanından hareketle akıl-dışına erişmenin olanaksızlığına vurgu yapması nedeniyle Foucault’nun projesinin ilgili işleyişi daha da derinleştirdiğini ileri sürmektedir. Foucault, delilik ve deliliğin dilinin 19. yüzyıldan bu yana bir tür sessizleştirme operasyonuna uğramış olduğunu ifade ettiğinde Klasik Çağ ve ardında daha gelişkin biçimde Modern Çağ’ın farklı söylem alanlarında bir suskunlaştırma tarihinin olduğunu ifade etmektedir. Bu düzenek, modern akıl tarafından belirlenen normların dışında olanı bastırmayı amaçlar ve deliliği görünmez kılarak, onu toplumsal işleyişin gündelik mekân örüntüsünden dışlar. Suskunlaştırmanın delilik kavrayışına içkin bir “söylemsel düzenek” olarak nasıl inşa edildiğine ilişkin bir çerçeve bu metnin temel sorunsalını oluşturmaktadır. Nitekim Foucault, modern akıl ve onun uzantısı olan çağdaş psikiyatrinin deliliği tedavi etme çabalarının, onu sessizleştirmek amacına hizmet ederek bir tahakküm altına alma edimine dönüştüğünü belirtmektedir. Dolayısıyla şimdiki zamanı anlamanın koşulu da suskunluğun veya sessizleştirme düzeneğinin arkeolojisini belirginleştirmekten geçmektedir. Bu yazıda özellikle Deliliğin Tarihi’nde ayrıntılı biçimde incelenen suskunlaştırma prosedürlerini Foucault’nun kavramsal düzeyde üzerinde pek durulmayan “sessizliğin arkeolojisi” ifadesi çerçevesinde yeniden organize edeceğim. Nihai olarak Foucaultcu düşüncede çağdaş sessizleştirme arkeolojisinin temel hatlarını “sessizlik düzeneği” motifini merkeze alarak açımlayacağım.
Araştırmanın akademik ilke ve kurallara uygun biçimde gerçekleştirildiğini beyan ederim. Aksi durumda sorumluluğun tarafıma ait olduğunu kabul ederim. Ahmet Eker (Dr.)
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 24 Sayı: 1 |
e-ISSN: 2645-8950