Bu çalışmada Alexis de Tocqueville’ in demokrasi rejimi üzerine düşünceleri temel alınarak, günümüz demokratik devletlerinde yaşayan bireylerin huzursuzluğu ele alınmıştır. Öncelikle Tocqueville’ in demokratik toplumun dinamikleri ve bu bağlamdaki rollerini derinlemesine inceleyen Amerika’da Demokrasi adlı eserindeki toplum analizlerinden hareketle, demokrasinin temelinde yer alan eşitlik, özgürlük ve bireycilik üzerine düşüncelerine yer verilmiştir. Tocqueville açısından bu üç kavram yalnızca demokratik devletler tarafından yurttaşlarına sağlanan kavramsal ve hukuki tanımlamalar değil; aynı zamanda yurttaşlarının karakteri ve yaşam pratiklerini her boyutta doğrudan şekillendiren birer idealdir. Bu sebeple Tocqueville demokrasiye dair doğru bir araştırmanın halkın yaşam, örgütlenme ve yönetime katılma pratiklerini kapsayacak bir analize gerek duyduğunu düşünmektedir. Bir rejimin temelleri ve geleceği o rejimde yaşamını sürdüren bireylerin karakter ve ruhunda da kendini göstermektedir. Bu minvalde demokrasinin idealini bireylerin özgürlük ve eşitliği aynı anda mükemmel bir birliktelikte tecrübe etmesi olarak betimleyen Tocqueville, bu idealin imkanını ve geleceğini rejim ile halk arasında bir örtüşme ile değerlendirmektedir. Bu açıdan çalışmamızda Tocqueville ’in Amerikan demokrasisinin bireylere sunduğu ‘koşulların eşitliği’ ve ‘hakiki özgürlük’ idealleri bağlamında bireycilik yaklaşımı incelenmiştir. İkinci başlıkta ise Tocqueville’ in bu düşünceleri günümüz demokratik devletlerindeki bireylerin tecrübeleri ile karşılaştırılmıştır. Bireycilik, bireylerin eşitlik ve özgürlük tecrübeleri üzerinden bir tür huzursuzluk sarmalında yaşayan yurttaşlar ile görünür olmaktadır. Böylece çalışmanın amacı, bireyciliğin duygu yerine yanlış bir yargıdan kaynaklandığını söyleyen Tocqueville ’in bugünün demokratik bireylerinin hissettiği huzursuzluk sarmalının bulunup bulunmadığı düşündürebilmek ve günümüz demokrasilerinin bireycilik anlayışının egoizme doğru bir yolculuğunun olup olmadığını sorgulamak ve günümüzde de ‘eşit’ ve ‘özgür’ olması ile bireyciliğiyle övünen bireylerin despotizm tehlikesi karşısında geleceğini tahayyül edebilmektir.
In this study, based on Alexis de Tocqueville's thoughts on the democratic regime, the restlessness of individuals living in today's democratic states is discussed. First of all, based on Tocqueville's analysis of society in his work Democracy in America, which examines the dynamics of democratic society and its roles in this context, his thoughts on equality, freedom and individualism, which are at the basis of democracy, are included. For Tocqueville, these three concepts are not only conceptual and legal definitions provided by democratic states to their citizens; they are also ideals that directly shape the character and life practices of their citizens in every dimension. For this reason, Tocqueville believes that a proper study of democracy requires an analysis that encompasses the people's practices of living, organizing and participating in governance. The foundations and future of a regime are reflected in the character and spirit of the individuals who live in that regime. In this respect, Tocqueville, who describes the ideal of democracy as individuals experiencing freedom and equality at the same time in perfect unity, evaluates the possibility and future of this ideal with an overlap between the regime and the people. In this respect, our study examines Tocqueville's approach to individualism in the context of the ideals of 'equality of conditions' and 'genuine freedom' that American democracy offers to individuals. In the second section, Tocqueville's ideas are compared with the experiences of individuals in today's democratic states. Individualism becomes visible through individuals' experiences of equality and freedom with citizens living in a spiral of unrest. Thus, the aim of the study is to suggest whether Tocqueville, who says that individualism stems from a wrong judgment instead of emotion, has the spiral of unrest felt by today's democratic individuals, to question whether the individualism of today's democracies is on a journey towards egoism, and to imagine the future of individuals who boast of their individualism by being 'equal' and 'free' in the face of the danger of despotism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 28 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 24 Sayı: 1 |
e-ISSN: 2645-8950