The aim of this study was to investigate the predictive role of fear on individuals' psychological resilience and the relationships between belief in a just world and the capacity to tolerate distress. The sample of the study consisted of 300 participants (226 women, 74 men) aged between 18 and 66. A relational screening model was used in the study. The scales used in the study were The Fear of COVID-19 Scale, The Distress Tolerance Scale, and The Belief in a Just World Scale. The ethics commission approval required to conduct the study was obtained. The data of the study were analyzed with the SPSS 22.0 software. Independent groups t-test and regression analysis were used in the study. According to the data obtained from the study, individuals' levels of fear significantly predicted their levels of psychological resilience in a negative direction. On the other hand, individuals' capacity to tolerate distress significantly predicts their psychological resilience levels in a positive direction. The finding that the role of general just world belief on psychological well-being was negative contrary to expectations was interpreted as the chaotic nature of the pandemic and what was witnessed during this period may cause cognitive conflict in individuals with just world belief. Further research on this subject is recommended. It was observed that the psychological resilience levels of the participants differed according to gender and marital status. Men have higher levels of psychological resilience than women. It was observed that the psychological resilience levels of married participants were higher than single participants. The results of the study were discussed within the scope of the relevant literature and recommendations were made.
Fear Psychological resilience Capacity to tolerate distress Belief in a just world Pandemic
В нижеследующем исследовании изучается взаимосвязь между прогностической ролью страха в психологической устойчивости людей и их верой в справедливый мир, так же их способностью противостоять невзгодам. Цельевая группа состоила из 300 участников (226 женщин, 74 мужчин) в возрасте от 18 до 66 лет. В исследовании использовалась реляционная модель тестирования. В исследовании использовались следующие шкалы: шкала страха Covid 19, шкала стойкости к бедствию и шкала веры в справедливый мир. На проведение исследования получено одобрение комиссии по этике. Данные исследования были проанализированы с помощью программы SPSS 22.0. В исследовании использовались t-критерий независимых групп и регрессионный анализ. Согласно данным, полученным в результате исследования, уровень страха людей негативно влияет на уровень психологической устойчивости людей. С другой стороны, способность людей переносить невзгоды в значительной степени определяет уровень их психологической устойчивости. Рекомендуется дальнейшее исследование этого вопроса. Было замечено, что уровни психологической устойчивости участников различались в зависимости от их пола и семейного положения. У мужчин уровень психологической устойчивости выше, чем у женщин. Было замечено, что уровень психологической устойчивости участников, состоящих в браке, был выше, чем у участников, не состоящих в браке. Результаты исследования были обсуждены в рамках соответствующей литературы и внесены соответствующие выводы.
страх жизнестойкость способность противостоять невзгодам вера в справедливый мир пандемия
Bu araştırmada korkunun bireylerin psikolojik sağlamlıkları üzerindeki yordayıcı rolü ile adil dünya inancı ve sıkıntıya dayanma kapasitesi arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Korkuyu inceleyen araştırmalarda katılımcılara korkuya neden olan uyaranların genellikle laboratuvar ortamında sunulduğu görülmektedir. Günlük yaşantılarında gerçek bir tehditle karşı karşıya olan bireylerin yer aldığı araştırmalar sayıca azdır. Bu çalışmada Dünya Sağlık Örgütü tarafından birçok kişide yaygın korkuya neden olduğu açıklanan gerçek bir tehdit olan Covid Korkusu ele alınmıştır. Araştırmanın örneklemi yaşları 18 ile 66 arasında değişen 300 katılımcıdan (226 kadın, 74 erkek) oluşmaktadır. Araştırmada Covid 19 Korkusu Ölçeği, Sıkıntıya Dayanma Ölçeği ve Adil Dünya İnancı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre bireylerin korku düzeyleri ile psikolojik sağlamlık düzeyleri arasında negatif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Bireylerin korku düzeyi yükseldikçe psikolojik sağlamlık düzeyleri azalmaktadır. Bununla birlikte korku düzeyi psikolojik sağlamlık düzeyini yordamaktadır. Bireylerin sıkıntıya dayanma kapasiteleri ile psikolojik sağlamlık düzeyleri arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki vardır. Bireylerin sıkıntıya dayanma kapasiteleri yükseldikçe psikolojik sağlamlık düzeyleri yükselmektedir ve sıkıntıya dayanma kapasitesi psikolojik sağlamlık düzeyini yordamaktadır. Genel adil dünya inancı ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişki beklenenin aksine negatif yönlü olmuştur. Bu bulgunun pandeminin kaotik yapısı ve bu dönemde şahit olunanlar sonucunda adil dünya inancına sahip bireylerin yaşamış oldukları olası bilişsel çelişki ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması önerilmiştir. Bireylerin psikolojik sağlamlık seviyelerinin cinsiyet ve medeni durumlarına göre farklılaştığı gözlemlenmiştir. Erkeklerin psikolojik sağlamlık düzeyleri kadınlara göre daha yüksektir. Evli katılımcıların psikolojik sağlamlık düzeyleri evli olmayanlara göre daha yüksektir. Araştırma sonuçları ilgili literatür kapsamında tartışılmıştır.
korku psikolojik sağlamlık sıkıntıya dayanma kapasitesi adil dünya inancı pandemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 9 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |