The system of foundation plays an important role and a function in ensuring social and national solidarity in Turkish society in the lifetime of more than six hundred years of the Ottoman Empire. Since public works, education and culture, health and welfare services of the Ottoman settlements were met largely by foundations. In this context, in almost all cities of the Ottoman Empire the works of the foundations that were built by Ottoman statesmen and benevolent citizens can be found. Among the cities of Ottoman, Istanbul has several military, civil and religious works as it was the capital of the State for many years A portion of these works have survived resisting for many years. These structures are subjected to different studies from historical, architectural and cultural aspects. One of the historic structures that has survived from the Ottoman Empire in Istanbul is Mahmud Ağa Mosque. The work was built by Suleiman the Magnificent’s Babüssaade, Mahmûd Ağa, it is also referred to as a work of Architect Sinan. The mosque is still open to worship in Sutluce District- Damar Street in Istanbul.
The mosque is not much known as paled in comparison with other works of Architect Sinan in Istanbul, and there is not much information and document about it. In this study, it was aimed to give an information about this less known work of Architect Sinan and the founder of the mosque's foundation with the existing knowledge and the data contained in the book belonging to the year Hijri 1020 (1611 A.D.) of Mahmud Ağa Mosque. Since, there has been no other foundation books than the examined one found about the mosque and its builder in the document scanning of Ottoman Archives in Prime Ministry. The emergence of new documents in the following years will contribute to the subject.
Architect Sinan Mosque Babüssaade Mahmoud Ağa Mosque Foundation
На протяжении более правления Османской империи, система религиозных фондов играла роль в укреплении функции социальной основы и обеспечении национальной солидарности в турецком обществе. Так как в местах расселения Османов развитие образования и культуры, здравоохранения и социального обеспечения поддерживалось в основном за счет фондов. Поэтому в всех городах Османов встречаются рукописи о благотворительности людей и общественной деятельности Османской империи. Среди городов Османской империи Стамбул как историческая столица вбирала большое количество военных, гражданских и религиозных записей.
Часть этих записей сохранилась и до наших дней. Они заложили начало истории, архитектуры и культуры. Среди исторических строений является мечеть Махмуда Ага в Стамбуле, сохранившаяся до сегодняшнего дня. Это произведение создано при поддержке Махмуда Агъа, дяди Султана Сулеймана и входит в один ряд творений Мимара Синана. Мечеть до сих пор функционирует в районе Сютлюдже Махаллеси на улице Дамак в Стамбуле. Эта мечеть является одной из обычных работ Мимар Синана, по сравнению с другими его произведениями в Стамбуле, поэтому нет никакой информации в документах. В данной работе исследуются рукописи, содержащие данные о строительстве и деятельности мечети мечети Махмуда Ага, датированной Хиджры (1020/ м.1611) и описанной в произведении «Деревянная Дверь» Мимара Синана.
Данные были также взяты из Государственного архива Османской империи и из других фондов. Возникшие вопросы войдут в материалы новой книги.
Osmanlı Devleti’nin altı yüz yılı aşan ömrü içersinde, vakıf sisteminin Türk toplumunda sosyal ve milli dayanışmayı sağlamada oynadığı rol ve icrâ ettiği fonksiyon oldukça önemlidir. Çünkü Osmanlı yerleşim yerlerinin bayındırlık, eğitim-kültür, sağlık ve sosyal yardım hizmetleri büyük ölçüde vakıflar tarafından karşılanıyordu. Bu bağlamda Osmanlı şehirlerinin hemen hemen hepsinde Osmanlı Devlet adamları ve hayırsever halk tarafından yaptırılan vakıf eserlere rastlamak mümkündür. Osmanlı şehirleri içersinde İstanbul uzun yıllar Devlete başkentlik yaptığı için tarihi pek çok askeri, sivil ve dini eseri barındırmaktadır.
Bu eserlerden bir kısmı uzun yıllara direnerek günümüze ulaşmıştır. Bu yapılar tarihi, mimari ve kültürel yönleriyle farklı çalışmalara konu oluşturmaktadır. İstanbul’da Osmanlı Devletinden günümüze ulaşabilmiş tarihi yapılardan birisi Mahmûd Ağa Cami’dir. Eser Kanuni Sultan Süleyman’ın bâbüssaade ağası Mahmûd Ağa tarafından yaptırılmıştır ve Mimar Sinan’ın yapıtları arasında anılmaktadır. Cami halen İstanbul Sütlüce Mahallesi Damar Sokak da ibadete açıktır.
Cami Mimar Sinan’ın İstanbul’daki diğer yapıtlarına kıyasla sönük kaldığı için çok fazla tanınmamakta ve hakkında fazla belge ve bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada Mahmûd Ağa Cami’nin Hicri 1020 (Miladi 1611) yılına ait vakıf defterinde bulunan veriler ve mevcut bilgilerle Mimar Sinan’ın az bilinen bu yapıtı ve caminin vakıf kurucusu hakkında bilgi verilmiştir. Zira Başbakanlık Osmanlı arşivi belge taramasında cami ve yaptıranı hakkında incelenilen defterden başka vakıf defterine rastlanmamıştır. İlerleyen zamanda yeni belgelerin ortaya çıkması konuya katkı sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |