ÖZ: Bu çalışmada Halide Edib Adıvar (1882-1964)'ın
romanlarında nasıl bir “din” anlayışı ortaya koyduğu veya toplumsal ve kültürel
hayat içinde “din”e karşı nasıl bir yaklaşım içinde bulunduğu tespit edilmeye
çalışılmıştır. Bilindiği gibi Türk
toplumu, Tanzimat (1939)’tan sonra hemen her alanda Batılılaşma çabası içine
girmiş ve bu durum günümüze kadar da devam etmiştir. Bu süreç içerisinde bütün
Avrupaîleşme ve modernleşme çabaları maddî ve manevî pek çok değişikliği ve
tartışmaları beraberinde getirmiştir. Başta aydın kesim olmak üzere, toplumun
hemen her tabakasında Doğu ile Batı'nın değerler dünyası çatışmalara sebep olmuştur.
Bu çatışmaların odağı daima din-modernizm çatışması olduğu bilinen bir
gerçektir. Özellikle Tanzimat'la birlikte genel olarak Batılılaşma serüvenimiz
üzerine düşünen ve yazan aydınlar, modernleşme ihtiyacı ile dinî kural ve
kurumlar karşısında nasıl bir tutum içinde olunması gerektiğine dair farklı yaklaşımlar
ve fikirler içinde olmuşlardır. Bu süreç içinde ortaya konulan birçok edebî
eserin ana teminin “Doğu – Batı” çatışması olduğu malumdur. Bir aydın ve
sanatçı olarak Halide Edib Adıvar da II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde çeşitli
ideolojik, toplumsal, kültürel değişim ve tartışmaların içinde eserleriyle yer
alan sanatçılardandır. Halide Edib'in romanlarında, Batılılaşan ve sürekli
değişen Türk toplumunda “din” millî kimliği oluşturan ve koruyan önemli bir
işleve sahiptir. Ancak bu din anlayışı, her insanı kucaklayan, laik, sevgiye ve
akla dayanan yönleriyle “heterodoks” anlayışa yakın duran özgün bir yorum
olarak karşımıza çıkar.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |