The smallest meaningful units of the sentence, words are the smallest meaningful parts
of the tongue that enables people to communicate. The words, basic elements of tongue as a
living being, change, develop or disappear in time. The word 'fish', which we encounter in
the first examples of Köktürk scriptures, is a general name of the animal which reproduces
in eggs, takes breath with gills, lives in water from the chordates, as it is explained in
Turkish Dictionary.
Fish is a word that has been used for about one thousand and two hundred centuries in
Turkish language. In this study, the ‘fish’ has been analyzed within the works from the first
written documents to today ones. The origin of ‘fish’ word has not been accepted mutually
from the beginning of former period of Turkish language. Rather than revealing a certain view on the origin of this word, there are current viewpoints in this study. The usage of
‘fish’ word in meaning as city and as a fish, itself has been analyzed through its adventure
for centuries by exemplifying historical texts.
While some words mean many objects or concepts in tongue in the past, they can mean
just one of them in time. Although the word was used both as “city” and “fish living in
water” or “being injured” as a verb in the past, it has only kept the meaning of fish living in
water today.
Cümlenin anlamlı en küçük birimi olan sözcükler, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasıdır. Yaşayan canlı bir varlık olan dilin temel öğeleri olan sözcükler zaman içinde değişir, gelişir ya da kaybolur. İlk örneklerine Köktürk Yazıtlarında rastladığımız balık sözcüğü, Türkçe Sözlükte omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı olarak geçmektedir. Balık, Türkçede yaklaşık bin iki yüz yıldan beri kullanılan bir sözcüktür. Bu çalışmada, ilk yazılı belgelerden bugüne kadar gelen eserlerin tanıklığında balık sözcüğü üzerinde durulmuştur. Türkçenin en erken dönem metinlerinden başlamak üzere izini sürebildiğimiz balık sözcüğünün kökeni ile ilgili henüz ortak bir yargıya varılamamıştır. Çalışmada sözcüğün kökeni ile ilgili kesin bir kanı ortaya koymaktan ziyade, var olan görüşler verilmiş, balık sözcüğünün hem şehir anlamı hem de canlı olarak kullanımı tarihi metinlerden örneklendirilerek sözcüğün yüzyıllar içindeki serüveni incelenmiştir.Dilde bazı sözcükler önceden pek çok nesneyi veya kavramı karşılarken zamanla bu nesne ya da kavramlardan sadece birini karşılayacak şekilde kullanılmaya başlanabilir. Balık sözcüğü de böyledir. Önceleri sözcük, “şehir, suda yaşayan balık ve fiil şekliyle yaralanmak” anlamlarında kullanılırken, günümüzde sadece suda yaşayan balık anlamını korumuş diğer anlamları kullanımdan düşmüştür.
Слово балык (рыба) в первые встречается в гёктюркских надписях. В толковом
словаре турецкого языка разьясняется как животное из позвоночных, обитающее в
водах, дышущее жабрами, плодятся икрой. Слово балык в турецкой лексике начало
употребляется тысячу двести лет тому назад. В статье рассматриваются
древнетурецкие документы, содержающие слово балык. Это слово имело разное
значение, кроме рыбы означало город и живое существо.
Некоторые слова по смыслу иногда означают разные предметы и имеют разные
понятия. Таково рода и слово балык. Раньне слово балык означал “город, обитаемая в
воде рыба и как действие”. На данный момент сохранилась форма – обитаемая в воде
рыба, остальное значение это слово потеряло.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2015 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 26 |