Modern dönemde demokrasi, halkın yönetiminin
garantörü olarak görülür. Halk, egemenliğini; demokrasinin en önemli aygıtı
olan siyasi partiler vasıtasıyla gerçekleştirir. Halkı temsil etme görevi
verilen siyasi partiler, postmodern dönemde yeniden tanımlanmıştır. Siyasi
partilere yüklenen yeni anlamlarla yönetimde hâkim olanın kim ya da kimler
olduğu mevzusu tartışılmaya başlanmıştır. Haliyle bu durum, demokrasinin yeni
bir modeli olan “post demokrasinin”, ne olduğunun sorgulanmasını zorunlu hale
getirmiştir. Demokratik ilkelerin yeniden belirlendiği, hakikat olanın yeniden
şekillendirildiği post dönemde; demokrasinin nasıl evirildiğinin sorgulanması,
en önemli enstrümanlarından olan “siyasi partiler” üzerinden okunması
çalışmamızın amacını oluşturmuştur. Bu perspektifle post demokrasi kavramı,
Bourdieu’nun sermaye kuramına dikkat çekilerek ele alınmıştır.
In the modern era, democracy is seen as the
guarantor of the people's will. The people have sovereignty; through the
political parties, which are the most important instrument of democracy. The
political parties assigned to represent the people were redefined in the
postmodern era. With the new meaning sattributed on political parties, it has
started to be discussed who or whom is dominant/hegemony in the government.
Consequently, this situation has made it necessary to question what is “the
post democracy” as the new version of democracy. In the post-era when
democratic principles were redefined and the truth was reshaped; the question
of how democracy evolved and reading it through
“political parties”, one of the most important instrument of democracy,
constituted the purpose of this study. From this perspective, the concept of
post democracy has been tackled with by drawing attention to Bourdieu's theory
of capital.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 44 |